YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4699
KARAR NO : 2015/9628
KARAR TARİHİ : 27.05.2015
MAHKEMESİ : ERZİNCAN 2. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/357-2013/424
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin … numarası ile elektrik abonesi olduğunu, gönderilen faturalarda kaçak kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve iletim bedeli adları altında alınan ücretlerin mevzuata aykırı olduğunu iddia ederek, faturayla tahsil edilen 6.655,58 TL kaçak kullanım bedeli, 1.118,79 TL perakende satış hizmet bedeli, 319,70 TL sayaç okuma bedeli, 2.237,26 TL iletim bedelinin tahsil tarihi olan 24.10.2011’den işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Elektrik Piyasası Kanunu’nun 12.maddesi uyarınca kurul kararlarına karşı açılacak davaların Danıştay’da görülmesi gerektiğini, ayrıca alınan ücretlerin zorunlu ve yasal olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 7.853,63 TL alacağın 24.10.2011 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, Dairemizin 09.04.2013 tarih 2013/3788 E-5959 K sayılı ilamı ile; ”…kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uzun yıllardan beri Yargıtay’ın kökleşmiş sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir. Bu hukukî kuralın, ancak iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri, mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkânı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararının çıkması, diğeri de 04.02.1989 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirlendiği üzere hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olmasıdır.
./..
Her ne kadar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih, 2013/7-2454 Esas-2014/679 Karar sayılı ilâmı ile; abonelerden kayıp-kaçak bedeli tahsili uygulamasının, yasaya ve temel tüketici haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle; kayıp-kaçak bedelinin, abonelerden tahsil edilemeyeceğine karar verilmiş ise de; az yukarıda belirtildiği üzere, bu durum, Dairemizin bozma kararına uyulmakla meydana gelen usulü kazanılmış hakkın sonuç doğurmayacağı bir hâlde değildir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.