Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/4698 E. 2015/10761 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4698
KARAR NO : 2015/10761
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

MAHKEMESİ : TARSUS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2013/429-2014/345

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ticari kamyonetiyle saman balyalarını taşıdığı sırada, elektrik tellerine temas etmesi sonucu kamyonetin ve samanların yandığını, elektrik tellerinin yerden en az 5.5 metre yükseklikte olması gerekirken, kamyonetin tellere çarptığı noktada tellerin yerden yüksekliğinin yalnızca 4.70 metre olduğunu, yangına elektrik dağıtım hattının yönetmeliklere uygun tesis edilmemesinin neden olduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğradığı zararı davalının tazmin etmesi gerektiğini belirterek; 1.000,00 TL’nin olay tarihi olan 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 580,85 TL tespit giderinin sarf tarihi olan 11.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 28.900,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayın meydana gelmesinde müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur bulunmadığını, olayın, saman yüklü kamyonun olması gerekenden daha fazla yükseklikte yük taşınmasından kaynaklandığını, kamyonun iletkene çarptığı noktada iletkenin yoldan yüksekliğinin 6,5 metre olduğunun tespit edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir
Mahkemece davanın kabulü ile, 28.900,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; davacının aracının elektrik dağıtım hattına teması ile çıkan yangın nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; yangının, saman yüklü kamyonetin olması gerekenden daha fazla yükseklikte yük taşınmasından mı, yoksa kamyonetin tellere çarptığı noktada tellerin yerden yüksekliğinin olması gerekenden daha az mesafede olmasından mı kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. (HMK m. 266) Bu nedenle bilirkişi olarak seçilen kişi veya kişilerin, görüşüne başvurulan alanda uzman olması gerekir.
Somut olayda uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır.
Mahkemece, makina ve ziraat mühendisleri tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınarak karar verilmiş olup, bilirkişiler raporda, uzmanlık alanlarının dışında tespitler yapmışlar ve aracın seyir halindeyken temas ettiği elektrik telinin kopması sonucu yandığını, kamyonun azami yükseklik olan 4 m ölçüsünü aşıp aşmadığının belirlenemediğini, ancak olay öncesi yapılan trafik kontrolünde uygulanan cezanın bu maddeyi kapsamadığı ve kopan elektrik kablosunun Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 46. maddesine uygun olmadığı kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir
Olayın özelliğine göre somut olayda görüşüne başvurulması gereken bilirkişiler arasında elektrik bilirkişisinin de bulunması gerekirdi. Zira; kamyonetin tellere çarptığı noktada tellerin yerden yüksekliğinin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerine uygun olup olmadığı noktasında görüşüne başvurabilecek uzman bilirkişi elektrik bilirkişisidir.
Diğer taraftan eldeki dava, kusursuz sorumluluk esasına göre meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkin ise de, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağı ilkesinden hareketle davacının zararın meydana gelmesinde veya artmasında kusurlu olup olmadığının da elektrik uzman bilirkişiden alınacak raporla belirlenmesi gerekirdi.
Hal böyle olunca mahkemece; kamyonetin tellere çarptığı noktada tellerin yerden yüksekliğinin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerine uygun olup olmadığı ve zararın meydana gelmesinde veya artmasında davacının kusurlu olup olmadığı hususlarında içinde elektrik bilirkişisininde bulunduğu uzman bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, uzman bilirkişiden kusur raporu alınmaksızın, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.