Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/4614 E. 2015/8661 K. 14.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4614
KARAR NO : 2015/8661
KARAR TARİHİ : 14.05.2015

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkil şirketin davalı kurumun elektrik abonesi olup tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı görevlileri tarafından 09/02/2010 tarihinde kaçak elektrik tutanağı tutularak 424.759,50 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilin talep edilen enerji bedelinin 128.029,50 TL sini ödediğini, davalı tarafça bu ödemeler dikkate alınmaksızın enerji bedeli talep edildiğini, davalının enerji talebinin haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıya toplam 322.793,28 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre ,davanın kısmen kabulü ile, davacının 8.443,59 TL dışında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; mahkemece, bilgisine başvurulan ve bilirkişi heyeti tarafından denetime elverişli olarak düzenlenen 20/03/2012 havale tarihli raporda; davacı tarafın 20877 nolu aboneliğinde 09/02/2010 tarihli kaçak tutanağı gereğince 319.621,16 TL borcu olacağı, bu borca karşılık 14/12/2010 tarihine kadar 128.029,50 TL ödeme yapıldığının görüldüğü, davacının 14/12/2010 tarihi itibariyle davalıya 191.659,99 TL borçlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, daha sonra başka bir heyetten alınan alınan 14/06/2013 tarihli (ek) raporda ise; davacının kalan borç miktarının 110.409,81 TL olduğu bildirmiş ve bu ikinci rapor mahkemece hükme esas alınmıştır. 20/03/2012 havale tarihli bilirkişi raporu ile hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu arasında, davacının borçlu olduğu miktar yönünden oluşan çelişkinin giderilmesi için üç kişiden oluşan heyetten yeni bir rapor alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve tarafların raporlara ilişkin itirazları karşılanmadan hüküm verilmiştir.
O halde, mahkemece; dosyanın dosyanın önceki bilirkişiler dışında ve aralarında elektrik mühendisi bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, sonradan alınan ve farklı sonuçlar içeren ikinci raporla önceki rapor arasındaki çelişkinin, davaya konu tahakkuk dönem ve türü dikkate alınarak, tahakkuk döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, 622 sayılı EPDK kararı ve sözleşme hükümlerine göre değerlendirilerek çelişkiyi giderecek ve davalının bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını da karşılar nitelikte yeni bir rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde ve davacının dava ettiği 322.793,28 TL’lik miktar dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.