YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4466
KARAR NO : 2015/12030
KARAR TARİHİ : 29.06.2015
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2014
NUMARASI : 2014/793-2014/962
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili ,dava dilekçesi ile davacının aylık 200.00.- TL yoksulluk nafakası ödediğini,davacının yeniden evlendiğini,davalının ise çalışmaya başladığını ileri sürerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ,cevap dilekçesi ile davacının nafakayı ödemediğini,davalının çalışmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne,yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir.
Yargıtay HGK.nun, 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması,” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K., 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).
Somut olayda; davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 200.00.-TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra bir motelde işçi olarak çalışmaya başlamış, aylık 1.000.00.- TL gelire kavuşmuştur. Davalının aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediği gibi işinin devamlı ve güvenli olacağı da belli değildir.
Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır.
O halde, mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı; asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp taktir edilecek nafaka miktarının tayininde etkili olduğu; dolayısıyla mahkemece, nafakanın indirilmesine karar verilebileceği; (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) davacının, dava dilekçesindeki nafakanın kaldırması talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, davanın tamamen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.