Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/2497 E. 2016/2639 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2497
KARAR NO : 2016/2639
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

MAHKEMESİ : … ANADOLU 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2013/530-2014/347
DAVACI : İ.. M.. VEK.AV.A.. Ş… A…
DAVALI : İ.. G..
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının …. nolu sözleşmenin fiili kullanıcısı olduğunu, ancak kullanmış olduğu suyun bedelini ödemediğini, başlatılan takibe haksız olarak itiraz ederek durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebililecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu tahakkuklara ilişkin olarak denetime elverişli şekilde hesaplama yapılmamış, sadece davacı kurumun tahakkuku tekrar edilmekle yetinilmiş, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Dava konusu olan tahakkuklar esas alınarak bilirkişi tarafından denetime elverişli bir şekilde hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu yetersiz olup, denetime elverişli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman mühendis bilirkişiye verilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedelin yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.