Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/20008 E. 2017/6055 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20008
KARAR NO : 2017/6055
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı tarafından ADSL aboneliği nedeniyle kendisinden fazla ücret tahsil edildiği iddiasıyla fazla tahsil edilen bedelin iadesi amacıyla yaptığı başvuru neticesinde Kayapınar Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Heyeti tarafından verilen 28.04.2014 tarihli kabul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı; Hakem Heyeti tarafından verilen kararın doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; Davacıya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 30/09/2014 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile 200,00 TL gider avansını yatırmak üzere bir aylık kesin süre verildiği, buna rağmen davacı tarafın kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı, HMK 114. maddesi gereğince davacı tarafa gider avansı eksikliği dava şartını tamamlaması için süre verildiği ancak onca geçen zamana rağmen bu eksikliğin davacı tarafça giderilmediği gerekçesi ile HMK 115/2 gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut olayda dava; 17.06.2014 tarihinde Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) açılmış, 30.09.2014 tarihli ilk celse de mahkemece ara karar ile; ”1-Davacı şirkete yazı yazılarak davalı ile yapılan ADSL abonelik sözleşmesi ve abonelik dolayısıyla davalıya tahakkuk ettirilen ADSL kullanım ücretlerine ilişkin belgelerin gönderilmesinin istenmesine, 2- 1 nolu ara karara cevap geldiğinde dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edilmesi suretiyle talep konuları hakkında bilirkişi raporu aldırılmasına bilirkişiye 200 TL ücret takdirine masrafın davacı taraftan karşılanmasına, eksik gider avansının tamamlanması için davacı vekiline 1 aylık kesin süre verilmesine” karar verilmiş,

30.12.2014 tarihli 2. celse de ”HSYK.nun 02/10/2014 tarih ve 2258 sayılı kararı gereğince Diyarbakır Tüketici Mahkemesinin faaliyete geçirilmesi nedeniyle mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Diyarbakır Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine” karar verilmiş, dosya Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesine gönderilerek yeni esas almış, tensiple taraflara yeni duruşma gününün tebliğine karar verildikten sonra 16.04.2015 tarihli ilk celse de; ”Açılan davanın HMK 114-115 gereğince kesin süre içerisinde masraf avansı yatırılmadığından dolayı usulden reddine” karar verilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece gider avansı kabul edilerek, değerlendirme yapılan bilirkişi ücretinin, dava şartı olan gider avansı mı yoksa delil avansı mı niteliğinde olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 114/g maddesinde, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 120/2. maddesinde gider avansının yatırılması için mahkemenin davacıya iki haftalık kesin süre vermesi ve 115/2.maddesi uyarınca dava şartı olan gider avansının yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
HMK’nın 324.maddesine göre ise, taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.
HMK’nın gider avansına ilişkin 120.maddesi ile delil avansına ilişkin 324.maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının yatırılmaması ile delil avansının yatırılmamasının farklı hukuki sonuçlara bağlandığı dikkate alındığında; gider avansının tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderleri kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak yoktur. Bu durumda; dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini ifade ettiği kabul edilmelidir.
Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekir.
Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmez. Taraf belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılır.
Somut olayda, davacı tarafın yatırması gereken bilirkişi ücreti, niteliği itibariyle gider avansı değil, delil avansı mahiyetinde olduğundan, kesin süre içinde yatırılmaması davanın usulden reddini gerektirmez. Taraf belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilinden vazgeçmiş sayılır. Mahkemece, davacının bilirkişi delilinden vazgeçtiğinin kabulü ile mevcut delillere göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.