Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19997 E. 2017/5305 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19997
KARAR NO : 2017/5305
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı adına kayıtlı olan aracı satınalmak üzere anlaştığını, aracın bedelini ödediği halde araç devrinin yapılmadığını; bunun üzerine icra takibi başlattığını, itiraz nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davayı kabul etmediğini belirtmiştir.
Mahkemece, icra takibinin 26.525.26.- TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilmiş , hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1 – Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2 – 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin geçerliliği resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerden ise taraflar için hak ve borç doğmaz. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilir. Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliği karşısında ödediği araç bedelini geri almak isteyen tarafın aracı karşı tarafa teslim etmesi gerekmektedir.

Somut olayda; aracın fiilen davacının tasarrufunda bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Mahkemece, anılan nedenlerle takibin aracın davalıya iadesi koşulu ile icra takibinin devamına hükmedilmesi gerekirken, bu konunun gözden kaçırılması isabetli bulunmamıştır.
Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün 1. fıkrasında yeralan “itirazın kısmen iptaline” sözcüklerinin çıkarılarak yerine ” itirazın aracın davalıya iadesi koşulu ile kısmen iptaline ” sözcüklerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.