Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19812 E. 2017/5770 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19812
KARAR NO : 2017/5770
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı şirket adına kayıtlı olan aracın tamir ve bakımı yapıldığını, ancak tamir ve bakım bedelinin ödenmediğini belirterek, 7.887,45 TL ana bedel ve ihtar tarihi olan 16/03/2012 tarihi itibari ile işlemiş faiz olan 3.662,00 TL toplam 11.550,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı; yetkili yer mahkemesinin Şereflikoçhisar olduğunu, davacı tarafın aynı faturaya ilişkin icra takibinde bulunduğunu, faturada adı geçen firma ile davalı firmanın farklı olduğunu, fatura veya hizmet teslimi olmadığını, araç tamiri yapılmadığını belirterek, davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatı karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.887,45 TL nin 10/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı araç tamir alacağı istemine ilişkindir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir.
HMK’nun 266.maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.
Somut olayda; davacı davaya konu aracı usulüne uygun tamir edip teslim ettiğini iddia etmiş, davalı ise yapılmayan işler için fatura düzenlendiğini savunmuş, mahkemece dosya bilirkişiye tevdi edilerek yalnızca davacıya ait ticari defterler üzerinden bilirkişi tarafından dosya üzerinden inceleme yapılmıştır. Oysa, tarafların iddia ve savunmaları ancak araç üzerinde yapılacak bir inceleme ile tespit edilebilecekken böyle bir inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişiler refakatında davaya konu olan araç başında keşif yapılarak, gerekirse tarafların ticari defterleri de incelenerek taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gerekli tamir ve bakım hizmetinin verilip verilmediği, verildi ise hizmet bedelinin tespit ederek varılacak sonuca göre bir karar verilmesidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.