Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19721 E. 2017/5175 K. 13.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19721
KARAR NO : 2017/5175
KARAR TARİHİ : 13.04.2017

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı …’in yüzüne sert bir cisimle yumruk attığını yüz kemiği ve burnunda kırık olacak şekilde yaralandığını, davalının 18 yaşından küçük olması nedeniyle babası davalı …’in velayetinde olduğunu, tedavi masrafları olduğunu, beden bütünlüğünün zarar gördüğünü, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek, 20.000,00 TL manevi ve fazlaya ilişkin kesimin talep ve dava hakkı mahfuz kalmak şartıyla şimdilik 500.00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 390,00 TL maddi tazminatın ve 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 20.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, davacı tarafından davalı … hakkında açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Türk Medeni Kanun’un 369/1. maddesine göre aile başkanı, küçüğün verdiği zarardan, alışılmış şekilde durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle onu gözetim altında bulundurduğunu veya bu dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe sorumludur. Aile başkanının özen ve gözetim görevini yerine getirmemesinden dolayı üçüncü kişiler bir zarara uğramışlarsa, aile başkanı bu zararı tazminle sorumludur
Haksız eylemi gerçekleştiren kişinin yargılama sırasında reşit olması aile başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Dava, TMK’nın 369. maddesinde düzenlenen ev başkanının sorumluluğu hükümlerine göre açılmıştır. Tazminata neden olayın vuku bulduğu tarihte küçük olan çocuğun dava açıldıktan sonra veya dava tarihinden önceki bir tarihte yasal rüşt yaşını tamamlamış olması aile başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Aile başkanının sorumluluğu olay tarihinde ortaya çıkmış olup dava bu tarihteki olgulara göre değerlendirilmelidir.

Hal böyle olunca mahkemece; haksız eylemi gerçekleştiren kişinin yargılama sırasında reşit olmasıyla aile başkanının sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı gözönünde bulundurulması gerekirken; davalı … yönünden davada temsil hakkı ortadan kalkmış olduğu gerekçesiyle, karar verilmesine yer olmadığına dair karar doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenlerine göre davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.