Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19519 E. 2017/6082 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19519
KARAR NO : 2017/6082
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının fide yetiştiricisi olduğunu, davalının ise davacıdan muhtelif çeşitlerde tarım ürünü fidesi satın aldığını, alınan ürünler karşılığında davalı tarafça 4 farklı çek ile toplamda 35.000,00 TL davacıya ödeme yapıldığını, ancak bu çeklerin karşılıksız olduğunu, Tarsus 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/969 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen ING Bankasına ait 94811 seri numaralı 10/03/2011 keşide tarihli 10.000,00 TL miktarlı çekle ilgili olarak icranın geri bırakılması kararı verildiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, karşılıksız kalan 9.455,00 TL’nin çek keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının davayı süresi içinde açmadığını, davaya konu icra takibi ihmal edildiğinden İcra Mahkemesi tarafından icranın geri bırakılması kararı verildiğini, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren alacaklı tarafından İİK’nun 33/a2. fıkraya göre 7 gün içinde sebepsiz zenginleşmeye dayanarak dava açması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu çekin 29.10.2011 tarihinde zamanaşıma uğramış olduğu, ancak davanın 1 yıllık süre geçtikten sonra 20.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davanın süre yönünden reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava zamanaşımına uğramış çekten kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu çekte davacı lehtar, davalı ise keşideci durumundadır. Böylece taraflar arasında temel bir ilişki bulunduğunun kabulü gerekir.
Zamanaşımına uğramış çeklerde kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilse de taraflar arasında temel ilişki bulunması durumunda böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacaklı alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacıya iddiasını kanıtlama olanağı tanınıp delilleri eksiksiz olarak toplanarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.