Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19428 E. 2017/5699 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19428
KARAR NO : 2017/5699
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı … Belediyesi Encümen kararı ile davaya konu taşınmazın dava dışı …..’a 2 yıl süreile kiraya verilmesinin kararlaştırıldığını, bir süre sonra kiraların ödenmediği gerekçesi ile davacı şirket hakkında icra takibine girişildiğini, bahsi geçen icra takibine elde olmayan nedenlerle herhangi bir itiraz yapılamadığından takibin kesinleştiğini, cebri icra tehdidi altında ödeme yapıldığını, dava dışı ….. ile davacı şirket arasında hukuken taraf sıfatı farklılığı bulunduğu, kendisinin kiracılık sıfatı olmadığını belirterek kendisinden cebri icra yolu ile tahsil edilen 9.284,64 TL’nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; borçluyu zorlayan, sıkıştıran bir işlem yapılmadığını, borçlunun bir kısım borcunu sildirerek haricen ödeme yaptığını, dava dışı …..’ın hem kendi hem de şirketi adına olan borçlarını herhangi bir zorlama olmadan ödediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının takibi, encümen kararı gereği ilgili taşınmazı kiralayan gerçek kişi …..’a değil herhangi bir kiracılık sıfatı bulunmayan ve ayrı bir tüzel bir kişiliğe sahip olan ….. Gıda Dış. San. Ltd. Şti.’ye yönelttiği, asıl borçlu olmayan ….. Gıda Dış. San. Ltd. Şti. tarafından da ilgili borcun icra tehdidi altında ödendiği, icra takibinin asıl borçlu ….. isimli gerçek kişiye yöneltilmesinin gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davaya konu edilen 9.284,64 TL’nin dava tarihi olan 07.04.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava; borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı iddiası ile açılan istirdat istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 72/6. maddesinde; ”Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre istirdat davası açabilmek için borçlunun gerçekte olmadığı bir borcu, icra takibi nedeniyle, icra takibi sırasında ve cebri icra tehdidi altında ödemiş olması gerekmektedir.
Somut olayda davalı … tarafından, davacı şirket aleyhine; ”Ödenmemiş bulunan 2007 yılı Temmuz ile 2010 yılı Mart ayı arası tarlalar kirası” açıklaması ile 16.03.2010 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı/alacaklı vekilinin 10.07.2013 havale tarihli dilekçesi ile takibe konu alacağın haricen tahsil edildiği belirtilerek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiş, icra dosyası 11.07.2013 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
Her ne kadar davacı şirket tarafından takibe konu paranın cebri icra tehdidi altında ödendiği iddia edilmiş ise de; takip dosyasının incelenmesinde; davacının bu parayı davalı tarafa haricen ödediği, paranın icra veznesine girmediği ve davacının ödemeyi yaparken ihtirazı kayıt ileri sürdüğüne dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığı bu durumda davacı şirket tarafından takibe konu borcun cebri icra tehdidi altında ödenmediği, rızaen ödendiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; davacı tarafça takibe konu borcun, cebri icra tehdidi altında ödenmediği, böylece İcra İflas Kanunu’nun 72/6. maddesi anlamında istirdat koşullarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.