Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19299 E. 2017/5371 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19299
KARAR NO : 2017/5371
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacı kurumun davalıya atıksu kullandığı gerekçesi ile 21.06.2010 tarihli tutanak ile kendisine 29.06.2010 tarihine kadar atıksu abonesi olması için süre verildiği, davalının kendisine verilen süre içinde yönetmelik gereği davacı kurumla atıksu abone sözleşmesi imzalamadığı için 12.10.2010 tarihinde 11546308 abone no ile resen abonelik tesis edildiği, yapılan çağrıya rağmen abonelik sözleşmesi yapmaya gelmeyen tarafın resen atıksu abonesi sayılmasının İZSU Tarifeler Yönetmeliği gereği olduğu, davalının borç miktarının düzenli olarak davalıya bildirildiği, her ay aboneye “Aylık Tüketim Bildirimi Belgelerinin gönderildiği, ancak su borcunu ödemediği ileri sürerek davalı hakkında 25.200,10.- TL. asıl alacak ve 8.660,34.- TL işlemiş faiz ile 1.558,87 TL. faizin % 18 KDV’si olmak üzere toplam 35.419,31.- TL alacağın tahsili için, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5341 sayılı dosyası ile, davalı aleyhine takip yapıldığını, yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5341 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 25.200,10.-TL asıl alacak, 8.660,34.-TL işlemiş faiz ve 1.558,87.-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 35.419,31.-TL üzerinden devamı ile 25.200,10.-TL asıl alacağa takip tarihi olan 18/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz ve faizin %18 KDV’sinin uygulanmasına, itirazlı alacak olan 35.419,31.-TL’nin %20’si oranında 7.083,86.-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-6100 sayılı HMK’ nun 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK’nun 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda, 21.06.2010 tarihli … ile davalının aboneliği olmadan atıksu kullanması nedeniyle, 29.06.2010 tarihe kadar atık su abonesi olması için süre verildiği, davalının abonelik için başvuruda bulunmaması üzerine davacı kurum tarafından resen abonelik tesis edildiği davalı tarafından 21.10.2010-26.03.2013 tarihleri arası dönemlere ait kullanıldığı iddia edilen toplam 35.419.31 TL atıksu bedelinin tahsili amacıyla, davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5341 sayılı dosyası ile, davalı aleyhine takip yapıldığını ile 17.04.2014 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine ve borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde,söz konusu raporda bir hukukçu bilirkişi tarafından davalı kurum alacağının toplam 35.419,31 TL olduğunu bildirmiş ancak bilirkişi tarafından ilgili mevzuat irdelenmediği gibi ana alacak ve faiz yönünden de hesap da yapılmamıştır. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
Hâl böyle olunca; mahkemece, dosyanın yeni görevlendirilecek uzman bilirkişiler aracılığıyla, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda,İZSU tarifeleri yönetmenliğinin ilgili hükümleri değerlendirilerek, davacının itirazlarını da karşılar nitelikte, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bununla birlikte, tacirler arasındaki uyuşmazlık TTK.nun 3.maddesi uyarınca tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş mahiyetindedir. 3095 sayılı Kanunun 2/3.maddesi gereğince taraflar arasında sözleşme olmasa bile ticari işlerde ticari faiz uygulanır.
Bu nedenle, tacir olan davalı ile davacı kurum arasında abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak sözkonusu olduğu için tacir olan davalı yönünden ticari iş niteliğindedir.
Bu itibarla, mahkemece hükmolunan asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesi gerekirken yasal faiz hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.