Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19246 E. 2017/5082 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19246
KARAR NO : 2017/5082
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile 1979 yılında evlendiklerini, tarafların evlendiği tarihte Menderes ilçesi, Tekeli köyü, 13 ada, 9 parselin davalının babası tarafından ziynet yerine geçmek üzere çeyiz olarak müvekkiline verildiğini ve 1982 yılında evin reisi olduğu için adet gereği davalıya tapusunun devredildiğini, meydana gelen olaylar nedeni ile tarafların fiilen ayrıldıklarını ve davacının boşanma davası açtığını ve halen derdest olduğunu ileri sürerek çeyiz niteliğinde kendisine verilen taşınmazın 1/2 hissesinin değeri olan 50.305,50TL’nin faizi ile tahsilini, ayrıca kendisine ait olup evliliğin devamı sırasında bozdurularak harcanan 6 adet, 22 ayar, 20 gramlık bileziğin aynen, olmadığı takdirde bedeli olan 7800TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK’nun 118-395 mad.) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Somut olayda; dava, kişisel malların iadesi istemine ilişkindir. Kişisel eşyaların iadesine ilişkin davaların Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra açılmasına bakılmaksızın Aile Mahkemesinde görülmesi zorunludur. Bu nedenle bağımsız Aile Mahkemesi bulunan yerlerde bağımsız Aile Mahkemesinde, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay HGK.’nun 16.11.2005 tarih ve 2005/2-673 E. 2005/617 K.) Asliye Hukuk Mahkemesi bir davaya hangi sıfatla bakacaksa bunu ara karar ile belirler.
Uygulamada bu yönde gelişmiştir (Y. HGK 30.05.2012 T. 2011/13-794 E. 2012/329 K; Y.HGK. 21.09.2011 T. 2011/9-483 E. 2011/554 K.).
Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder. Söz konusu maddenin Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta ve Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemece yargılamaya hangi sıfatla bakacaksa, bunu ara karar ile belirleyerek yargılamaya devam etmek yerine bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.