Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/1918 E. 2015/12046 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1918
KARAR NO : 2015/12046
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2014
NUMARASI : 2014/214-2014/794

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 30.06.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. Ü.. T.. geldi. Karşı taraf davalı vekili Av. S.. Ö.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalının ortak hayvancılık yapmak için anlaştıklarını, bunun için davalının davacıya 2 dönüm arazi sattığını, davacının kümes hayvanları ve büyükbaş hayvanları temin ettiğini, ahır vs. yaptırdığını, hayvanların bakım gözetimini davalının yapacağını, geliri paylaşacaklarını, ancak; davalının davacıyı taşınmaza yaklaştırmadığını, gelirden pay vermediğini belirterek iki dönüm arazinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığında 5.000 TL taşınmaz bedeli ve ortaklıktan hissesine düşen 5.000 TL ( ıslah ile 170.756 TL ) nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının davacı ile ortaklık yapmadığını, davacıya taşınmaz satılmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece; ilk kararında davanın kabulü ile 170.756 TL ortaklık pay alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiş, Dairemizin 01.10.2013 tarihli kararı ile; Adi ortaklığın ispat edilmesi için yazılı belge gerektiğini, davacının dayandığı 13.04.2007 tarihli sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olmadığını, davacının yazılı delil ile ispatlayamadığını, davacının davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan ve davalı tarafından kabul edilmeyen 13.04.2007 tarihli harici sözleşme ile iki dönüm arazinin davalı tarafından davalıya satıldığının yazıldığı, miktarın belirtilmediği, tapu kaydına göre dava konusu 701 parselde bulunan 20.000 m2 tarla, ahır ve evin davalıya ait olduğu ve taraflar arasında 01.01.2001 tarihli 5 yıl süreli kira akdinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bozma kararı gereğince, mahkemece; davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması sonucunda davalının, 701 parselde iki dönüm araziyi davacıya haricen satmadığını, davacıya tahsis etmediğini, davacının ahır vs. yapmadığını, davacı ile adi ortaklık ilişkisinin kurulmadığını belirterek yemin etmiştir. Kesin delil niteliğinde bulunan vaki yemin sonucuna göre, mahkemece; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.