Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19173 E. 2017/4874 K. 06.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19173
KARAR NO : 2017/4874
KARAR TARİHİ : 06.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen evine ait sayacın borcu olduğundan bahisle davalı kurum tarafından mühürlendiğini ve evin elektriğinin kesildiğini belirterek, davalı kurum tarafından elektrik sayacının mühürlenmesine yönelik çıkarılan muarazanın men’ine, davalı kurumun elektrik sayacına yapmış olduğu müdahalenin men’ ine, sözleşmenin geçerli olduğunun tespiti ile aynen ifasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının ödemediği faturalar nedeniyle hakkında icra dosyaları olduğu, ayrıca sözleşmeye göre 5 iş günü içinde faturanın ödenmemesi halinde elektriğin kesilebileceği ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde;
“Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, 03.04.2013 tarihli abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ”tüketici” tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, şimdilik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.