Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19116 E. 2017/4773 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19116
KARAR NO : 2017/4773
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; küçük çocukları olan, 3 yaşlarındaki…’un evlerinin yakınında oynarlarken tuvaletini yapmaya çıktığı sırada davalıların 6 yaşında olan oğlu …’ın küçük…’un vajinasına yerde bulduğu bir çubuğu batırdığını, bu olay nedeniyle küçük…’un uzun zaman çeşitli hastanelerde tedavi olduğunu, maddi ve manevi zarar çektiklerini ve gelecekte de çekeceklerini, davalıların ise davacılara yardımcı olmadığını iddia ederek, olay tarihi olan 13/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davacılar …’a 5.000 TL maddi tazminat, 5.000 TL manevi tazminat, davacı …’a 5.000 TL manevi tazminat, davacı …’a 10.000 TL manevi tazminatı olmak üzere toplam 25.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar; küçük Hakan’ın davacı çocuğa karşı herhangi bir eylemi söz konusu olmadığını, tüm dosya kapsamı ile olayın çocuk ihmali olduğunu, davacı çocuğun maruz kaldığı psikolojik bozukluğun sebebi davacı anne babasının çocukla ilgilenmemesi, hastane masrafının ise devlet tarafından karşılandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davacıların manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Mahkemece tefhim edilen kısa kararda; ”Davacıların manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine, Davacıların manevi tazminat taleplerinin esastan reddine,” karar verilmiş, gerekçeli kararda ”duruşma zaptına hükmün 2 nolu kararında ‘maddi’ yerine sehven ‘manevi’ kelimesinin yazıldığı HMK 304.maddesi gereğince açık hata niteliğinde olduğundan hükmün tashih edildiği” belirtilmiş, gerekçeli kararın arka sayfasına tashih şerhi işlenmiş, ne var ki hükümde yeniden ”Davacıların manevi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine, Davacıların manevi tazminat taleplerinin esastan reddine,” karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına hükmün değiştirilmediği, tashih edildiği belirtilmiş ise de 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddelerine ( 304-305-306 madde ve diğerleri) göre gerek tashih yolu ile gerekse tavzih yolu ile hüküm fıkrası sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Mahkemece yapılan bu usul anılan yasaya aykırı olup, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturmuştur.
Şu durumda, mahkemece; kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki giderilecek şekilde, dosya içeriğine ve vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.