Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/19113 E. 2017/5000 K. 10.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/19113
KARAR NO : 2017/5000
KARAR TARİHİ : 10.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, 12/07/2013 tarihinde müvekkilinin kiralamış olduğu çiftliğin bahçesi içerisinde bulunan davacıya ait 50 ton samanın, davalı kuruma ait elektrik trafosundaki yüksek gerilim hatlarıdaki tellerinin birbirine teması ile çıkan kavılcım neticesinde yanarak kullanılmaz hale geldiğini, …. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın 15/07/2013 tarihli yangın raporuyla da yangının yüksek gerilim hattının tellerinin birbirine çarpması sonucu çıkan kıvılcımdan meydana geldiği kanaatine varıldığı ve yaklaşık 50 ton samanın hasar gördüğü hususlarının açıkça tespit edilip rapor tutulduğunu, müvekkiline ait zarar gören 50 ton samanın değerinin nakliye ve taşımacılık giderleriyle birlikte 10.000,00.TL den fazla olup müvekkilin meydana gelen bu zararın tespiti amacıyla….ım Müdürlüğüne de başvuru yapıldığını ve bu kurumca da gerekli tespit ve tutanakların düzenlenip hazırlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.TL maddi tazminatın olay tarihi olan 12/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 8.800,00.TL alacağın 12/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle, davacının uğradığı maddi zararın tazminine ilişkin bulunmaktadır.
BK.nun 58/1.maddesi (TBK.nun 69.maddesi) gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Malik ancak

illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) sorumluluktan kurtulabilir.
Somut olayda; davacı olay tarihi olan 12/07/2013 tarihinde davalı kuruma ait elektrik tellerinden çıkan kıvılcım nedeniyle meydana gelen yangın neticesinde, taşınmazında bulunan samanın yanması sonucu maddi zarara uğradığını belirtmiş; davalı kurum ise, söz konusu yangının kurumlarına ait elektrik hattından çıktığı iddiasının somut verilere dayanmadığını, nitekim belirtilen tarihte arıza ihbarı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; her ne kadar, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporu nazara alınarak, söz konusu yangının yüksek gerilim iletim hattından çıktığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının Tarım müdürlüğüne yaptığı başvurusu neticesinde görevlilerce tutulan 17.07.2013 tarihli tutanak ile olay yerinde dağılmış saman balyaların olduğu ,yanmış saman görülmediği ,yanmış kurumuş otların görüldüğü belirtilmiş olup, iş bu tutanak ile bu dosyada alınan 25/11/2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; söz konusu raporların çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Yine, dosya kapsamında yer alan …. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nca düzenlenen 12.07.2013 tarihli yangın tespit tutanağı ile Tarım Müdürlüğü tarafından düzenlenen 17.07.2013 tarihli olay yeri inceleme raporlarında çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da gözetilmek suretiyle,öncelikle dosya kapsamında yer alan 12.07.2013 ve 17.07.2013 tarihli raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, yine dosya kapsamında yer alan 25/11/2014 rapor arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle, meydana gelen zarar ile söz konusu eylem arasında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığı konusunda tespiti yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.