Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/18338 E. 2017/4739 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18338
KARAR NO : 2017/4739
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında dershane işletilmesi konusunda düzenlenen 06/08/2008 tarihli tutanak gereği, davalıdan alacaklı olduğunu, alacağını tahsil edememesi üzerine icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, tutanağın hukuken yok hükmünde olduğunu, aralarındaki alacak verecek ilişkisinin şirket hisselerinin davacının eşine devredilmesiyle sona erdiğini, haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlatıldığını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının alacağını dava dışı Ahmet Kayı’ya devrettiği, alacak üzerinde hakkı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine, alacağı talep etmekte kötüniyetli olduğundan bahisle kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK’nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davacı aleyhine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün birinci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ”Takip talebinde yer alan alacak kalemleri toplamının %20 ‘si tutarında olmakla 14.228,37 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.