Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/18327 E. 2017/5154 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18327
KARAR NO : 2017/5154
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili; davacılar ve davalı … …n mirasçıları olduklarını, tarafların müşterek murislerinden kalmış olan ve sağlığında muris tarafından çok uzun yıllardır ekilip dikilerek onun zilyetliğinde olan ……evkii, 116 ada, 79 parselde kayıtlı bulunan 42852 m2 gayrimenkulün onun ölümünden sonra mirasçılarının tümü tarafından ekilip dikilerek zilyet edilmeye devam ettiğini, ancak davalı … Erden’in 1995 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazı kendi adına yazdırdığını ve kısa süre önce üçüncü kişiye sattığını öğrendiklerini, davacıların veraset ilamındaki hisse oranlarında taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının olduğunu belirterek, taşınmazın satışından paylarına düşen bedelin gerçek değerinin belirlenerek veraset ilamındaki hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu yeri davalı …. satın aldığını, iddia edildiği gibi müşterek muris … ait olmadığını, davalının bu yeri en az 44-45 yıldır kullandığını, yasada belirtilen zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, dava konusu yerin o tarihte tapusu olmadığından sözlü olarak yapılan satım sözleşmesi ile haricen davalı tarafından satın alındığını, dava tarihinden 9 yıl 11 ay 8 gün önce davalı adına tespit olunan kadastro işleminin kesinleştiğini, dava tarihinden 4 ay kadar önce taşınmazı sattığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve ayrıca karar başlığında vefat eden davalı … … davaya dahil edilen mirasçıları eksik gösterilip, mirasçı olmayan tanık …’ın ise davalı olarak yazılmış olmasının maddi hataya dayalı olduğu, bu hususun mahallinde her zaman düzeltilebilceğinin anlaşılmasına göre, bu hususlar bozma nedeni olarak görülmemiştir.
1) Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Mahkeme hükmü davacılar vekiline 26/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 11/06/2014 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,
2) Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davanın reddi nedeniyle, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporu ile tespit edilen 53.566,00 TL dava değeri üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “1.500,00 TL maktu” ifadelerinin çıkartılarak yerine “6.192,26 TL nispi” ifadelerinin yazılmasına, hükmün davalılar yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.