Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/18187 E. 2017/4882 K. 06.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18187
KARAR NO : 2017/4882
KARAR TARİHİ : 06.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; müfettiş raporlarına göre davalının… Valisi olarak görev yapmakta iken yasal dayanağı olmayan ve bir yönerge ile kurdurulan “…” adı altındaki fondan her ay brüt asgari ücretin iki katı tutarında para alarak haksız kazanç sağladığını, fonların kanunla ya da kanunun açıkça verdiği bir yetkiye istinaden kurulması gerektiğini, idare tarafından tesis edilecek bir işlemle fon kurulması ve buna göre para toplanması ve ödemeler yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, 30.230 TL alacağın haksız muamele tarihlerinden itibaren ayrı ayrı olarak işleyecek temerrüt faizleriyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere gerekli masrafların yatırılması için davacı tarafa verilen kesin mehile rağmen masrafların yatırılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 14.02.2012 günlü ve 2011/20879 E., 2012/3329 K. sayılı ilamı ile “…Ağrı Kalkınma Fonu Uygulama Yönerge’sinin incelenmesi neticesinde davalının belirtilen ücreti almaya hakkı olup olmadığının tespit edilmesinden sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, HUMK.M. 275 gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmayan bir konuda, bilirkişi ücretinin yatırılmasına ilişkin olarak verilen mehile uyulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkemece; davanın kabulü ile 30.230,00 TL tazminat alacağın haksız muamele tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek temerrüt faizleriyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir.(TBK M. 117; BK M.101)
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip veya dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; davacının, davadan önce davalıyı temerrüde düşürdüğü iddia ve ispat edemediğinden, hükmedilen alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haksız muamele tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faiz işletilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davadaki tarafların sıfatı dikkate alındığında tacir olmadıkları ve dava konusunun da ticari iş olmadığı anlaşılmakla, bu durumunda davacı tarafın temerrüt faizi isteyemeyeceği gözetilerek; dava tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, haksız muamele tarihlerinden itibaren ayrı ayrı temerrüt faizi işletilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir .
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı taraf yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.