Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/17930 E. 2017/4766 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17930
KARAR NO : 2017/4766
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı;…h. 2945 ada 5 parsel de bulunan 2 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesinin maliki olduğunu, diğer yarısının ise davalıya ait olduğunu, tarafların 2005 yılında boşandıklarını, tarafların evlilik dönemlerinde edindikleri söz konusu taşınmazın davalı tarafından dava dışı şahsa kiralandığını, davalının taşınmazı 3. kişilere kiraya vermekten dolayı elde etmiş olduğu kira gelirlerinin yarısının kendisine verilmemesi nedeniyle, davalının kiralamak sureti ile elde ettiği ve zimmetinde tuttuğu 13.450,00 TL’nin 03/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının açmış olduğu davanın, zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı vekilinin 18/09/2014 tarihli celsedeki beyanında davasını açıkça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırdığı, 6098 sayılı Borçlar Kanununun Sebepsiz Zenginleşmeyi düzenleyen 82 ve devamı maddeleri uyarınca bu hususa ilişkin davaların sebepsiz zenginleşeni öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl ve her halde 10 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağının düzenlediği, davalı tarafından ise süresinde ve usulüne uygun zaman aşımı definde bulunduğu, dava dışı 3.kişi ile yapılan kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 2010 olduğu, davacı tarafça davalının taşınmazı 3. kişiye kiraya verdiğini sonradan öğrendiğine dair bir iddiada da bulunmadığı, nitekim adına kayıtlı taşınmazın 3.kişiye kiraya verildiğini kiralamanın başında bilecek olmasının hayatın mutad cereyanına uygun olduğu, taşınmazın kira sözleşmesinin başlangıç ve bitiş tarihleri dikkate alındığında davacının eldeki davayı açması için gerekli zamanaşımı süresini kaçırdığı gerekçesi ile davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 33 maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK’na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.
TBK’nun 529.(BK’nun 413.) maddesine göre “iş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin, durumun gereğine göre zorunlu yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermiş olan işgören hakkında da uygulanır.
İşgören, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir.”
Yukarıda açıklanan kanun hükmü gereğince, davacı; vekaletsiz iş görme hükümlerine göre, davalı ile hissedar oldukları davaya konu taşınmazda, davalının elde ettiği kira gelirinden kendi hissesi oranında talepte bulunabilir.
Mahkemece, davanın vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu dikkate alınarak, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yargılama yaparak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davayı sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirerek yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.