Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/17848 E. 2017/5299 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17848
KARAR NO : 2017/5299
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, bilgisayar yazılım işi yapan şirket adına kayıtlı olan 4 telefon hattı olduğunu, 30/07/2011 – 29/08/2011 fatura dönemi ile 30/08/2011 – 28/09/2011 fatura dönemi için toplam 31.940.76.- TL telefon borcu fatura edildiğini, değişik ülkelerden hatlara girilerek bağlanıldığını, gece geç vakitlerde, tatil günlerinde konuşmalar yapıldığını ileri sürerek; borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı , davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının, davalıya 30.973.47.- TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyaya sunulan ilk bilirkişi raporunu hazırlayan emekli PTT müdürü olan bilirkişi, raporunda davacının davalıya 31.932.85.- TL borçlu olmadığını belirtmiş , davalı bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Daha sonra dosyaya sunulan ve elektrik elektronik fakültesinde öğretim üyesi olan bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, dava konusu fatura dönemleri için önceki ayların ortalama değerlerinin alınması durumunda 508.02.- TL değerine ulaşılacağı, olayda davacının %20 oranında, davalının %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafından bu bilirkişi raporuna da itiraz edilmiştir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan alınan iki rapordaki çelişkileri giderecek, itirazları karşılayacak biçimde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan ikincisine kısmen dayanılarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.