YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17126
KARAR NO : 2015/19996
KARAR TARİHİ : 10.12.2015
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/455-2014/505
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum tarafından müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak 14/06/2010 tarih 45820 seri nolu kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini, söz konusu tutanağa istinaden müvekkili hakkında tahakkuk ettirilen 31.122,17 TL borç nedeni ile Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2010/9251 nolu dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin haberi olmadan takibin kesinleştiğini, müvekkili hakkında enerji hırsızlığı suçundan dolayı Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/723 nolu dosyasında yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin beraatine karar verilmiş olduğunu, kaçak tespit tutanağındaki sayaç numarası ile müvekkiline ait aboneli sulama kuyularının bulunduğu saatlerin sayaç numaralarının birbirini tutmadığını belirterek söz konusu tutanak nedeni ile tahakkuk ettirilen 31.122,17 TL borçtan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğünün 2010/9251 nolu takip dosyası nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı hakkında, abonesiz elektrik kullanımına ilişkin 14.06.2010 tarihli kaçak tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 31.122,17 TL den davacının sorumlu olmadığının tespitini istemiştir. Uyuşmazlık, davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı ve kullanmışsa miktarı noktasında toplanmaktadır.
Davacı hakkında açılan ceza davasında; atılı suçun işlendiği sabit olmadığından davacının beraatine karar verilmiş ve kararı 04.07.2013 tarihinde, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde; hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da, hukuk hakimini bağlamadığı düzenlenmiştir. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi Raporunda; “davalı kuruma ait mobil ekip tarafından düzenlenen 14/06/2010 tarih 45820 nolu kaçak tespit tutanağında 100 KWA trafolu tarımsal sulama tesisi olduğunun belirtildiği, ancak Viranşehir Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/723 Esas nolu dosyasında yapılan keşifte dava konusu yerde 1993-1994 yıllarından beri kullanılan 250 KWA kurulu güçleri olan 1420 ve 1158 abone nolu tarımsal sulama tesislerinin bulunduğunun tespit edildiği, tutanak içeriğinde 100 KWA trafolu tesisi ile Asliye Ceza Mahkemesi keşif sonucu tespit edilen 250 KWA trafolu aboneli sulama tesislerinin birbirleri ile uyuşmadığı, tutanak içeriğinde tesis yeri ve sahibi hususunda tam tespitin olmadığı, tutanağın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine uygun hazırlanmadığı, bu nedenle tesis ve kullanıcının tam tespiti yapılmadan davacı adına kaçak tüketim cezası tahakkuk edilmesinin ve borçtan dolayı takip başlatılmasının yerinde olmadığı …” belirtilmiştir .
Hal böyle olunca, mahkemece; davacıya ait çiftçi kayıt sistemi ve tapu kayıtları celbedilerek, davacının tutanak tarihi itibariyle tarımsal üretimde bulunduğu alanın saptanması, zabıt mümzisi tanıklarda dinlendikten sonra, tutanak tutulan alanın davacının tarımsal üretimde bulunduğu alan kapsamında kalıp kalmadığının saptanması, akabinde konusunda uzman bilirkişiden kapsamlı ve denetime elverişli rapor alınarak; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının belirlenmesi, kaçak elektrik kullanıldığının tespiti halinde davalının talep etmekte haklı olduğu bedelin, kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 tarihli 622 sayılı kararı dikkate alınarak ve burada belirtilen yönteme göre hesaplatılması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.