YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16377
KARAR NO : 2016/13745
KARAR TARİHİ : 01.12.2016
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı abonenin ödemediği elektrik borcu için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, aboneliğin bulunduğu meskenden taşındığını, icra takibine konu elektriği kullanmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile … 36. İcra Dairesinin 2010/39512 sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın kismen iptali ile takibin 453,73-TL asıl alacak üzerinden devamına, koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı, elektrik borcundan dolayı 21.09.2010 tarihinde davalı hakkında icra takibine gidilerek, takipte 1.637,30 TL asıl alacak, 3.223,33 TL gecikme cezası ve 580,22 TL KDV olmak üzere toplam 5.440,85 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Somut olayda; mahkemece, davacının, tüketim bedeli ödenmediğinde elektriği kesmesi gerekirken yaklaşık iki yıl kesmeyerek konutta oturmayan davalı zararının artmasına neden olmasından dolayı ödenmeyen 25 adet fatura tutarının %20’sinden davalının sorumlu olduğu ve taraflar arasındaki sözleşmede gecikme cezası tahsil edileceğine ilişkin hüküm bulunmadığından gecikme cezası ve KDV’sinin talep edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Davalı davacının elektrik abonesidir. Davacının uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ve müterafik kusur nedeniyle ana tüketim bedeli
üzerinden indirimi gerektirmez. Olsa olsa davacının elektriği kesmemesi dolayısıyla davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden indirim sağlar. Davacının müterafik kusuru nedeniyle ana tüketim bedeli üzerinden indirim davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar.
Hal böyle olunca, mahkemece; davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak, davacı tarafın elektriği kesmesi gereken tarih belirlenip, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği, bunun da ancak davalı için gecikme zammından indirim sağlayacağı, bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınıp, bu ilkeler doğrultusunda uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.