Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/16282 E. 2015/21064 K. 24.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16282
KARAR NO : 2015/21064
KARAR TARİHİ : 24.12.2015

MAHKEMESİ : NİĞDE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/292-2014/635

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kaçak elektrik kullandığını, kaçak elektrik bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibinin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil duruşmadaki beyanında; davacı elektrik dağıtım şirketi ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, oturduğu binanın ruhsatı olmadığı için abone olamadığını savunmuş, davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 3.289,75 TL asıl alacak için yapılan itirazın reddine, bu kısım için takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazı iptal edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; uyuşmazlığın çözümü için yargılama sırasında aynı bilirkişiden kök ve ek rapor olmak üzere iki ayrı rapor alındığı, bilirkişinin 24.10.2013 tarihli kök raporunda; davalının kaçak elektrik tüketimi nedeniyle davacıya 1.136,25 TL borcu olduğunu rapor ettiği, bu rapora davacı vekilinin itiraz ettiği, alınan 10.03.2014 tarihli ek raporda; vergilerde dahil olmak üzere davalının usulsüz elektrik kullanım bedelinin 3.289,75 TL olduğunun bildirildiği, rapora taraf vekillerinin itiraz ettiği, mahkemece; raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve taraf vekillerinin rapora itirazları karşılanmadan ek rapora dayalı olarak hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz, hakim raporu serbestçe takdir eder. Hakim raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçilecek bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim, çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Hal böyle olunca mahkemece, önceki bilirkişi dışında bir bilirkişiden, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve tarafların itirazlarını karşılayacak, ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Diğer taraftan, uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu, alacak miktarının belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı nazara alınarak, davacı vekilinin icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.