Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/15575 E. 2016/13935 K. 05.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15575
KARAR NO : 2016/13935
KARAR TARİHİ : 05.12.2016

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurumun elektrik abonesi olduğunu, … Özel İdare Müdürlüğüne bağlı Kaymakamlık konutuna davalı kurum tarafından geriye dönük olarak 12/02/2011 tarihinden 31/10/2013 tarihini kapsayacak şekilde 34.816,80 TL fatura düzenlendiğini, davacının icra takibine maruz kalmamak için fatura bedelinin ödendiğini, davalı kurumun 02/12/2013 tarih 1952/4748 sayılı yazısı ile kaymakamlık konutunda sayaç çarpanının 20 olarak alması gerekirken sehven 1 olarak bağlanmış olması sebebiyle fatura düzenlendiğinin bildirildiğini, böyle bir hatanın davalı görevlilerince yapıldığını, bununla birlikte düzenlenen faturada eksik okunduğu iddia edilen elektrik tüketim bedellerinin hangi tarihteki tarife üzerinden hesaplandığı ve faiz tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin belirsiz olduğunu, bu nedenle davacının gerçekte ödenmesi gereken bedelin tespiti ile şimdilik 5.000 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; kaymakamlık lojmanı olarak kullanılan konutta 2011 yılında tadilat yapıldığını, elektrik sayacının bu tadilat sırasında değiştirildiğini, şirket personelince sayaç çarpanının 20 olarak girilmesi gerekirken sehven 1 olarak girildiğini, yapılan rutin kontrol sırasında bu yanlışlığın fark edildiğini, 12/02/2011- 31/10/2013 tarihleri arasındaki eksik tüketim bedelinin 34.816,80 TL olduğunun tespit edildiğini, hesaplamada bir hata olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece,davaya konu … Kaymakamlık lojmanının tadilatı sırasında elektrik sayacında çarpanın “20” olarak girilmesi gereken sehven “1” olarak girilmesi sonucu elektrik faturalarının eksik tahakkuk ettirildiği, çarpanın düzeltilmesinden sonra farka ilişkin ek tahakkuk düzenlendiği, usul ve yasaya uygun bulunan bilirkişi raporuna göre ek tahakkukta herhangi bir hatanın olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık; davalı … şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak (20 yerine 1 çarpanı) hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, bu olayda kusuru bulunmayan davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.Öncelikle; davanın yasal dayanağını oluşturan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 44. maddesi ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin irdelenmesinde yarar vardır.09/11/1995 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin “Abonenin Kusuru Dışındaki Hususlar” başlıklı 44. maddesinde; “Abonenin kusuru dışında olan hususlara kaçak elektrik işlemi uygulanmaz. Ancak kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı dışında kalan hatalı okuma, hatalı hesaplamalar sonucunda şirket veya müşteri lehine doğan alacaklarda doğru kaydetmiş sayaç değerleri var ise sayaç değerleri, yok ise 41. maddeye göre ortalama aylık tüketim hesaplanarak ait olduğu tüketim dönemlerindeki birim fiyatlar dikkate alınmak suretiyle fatura düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğini yürürlükten kaldırarak 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde ise; “Ödeme bildirimine ilişkin hatalar; hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi hususlardır.Hatalı bildirimlere karşı, müşteri tarafından fatura tebliğ tarihinden itibaren (1) yıl içerisinde perakende satış şirketine itiraz edilebilir. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İtiraza konu tüketim bedeli ile müşterinin bir önceki tüketim döneminde ödemiş olduğu tüketim bedeli arasındaki farkın yüzde otuzdan fazla olması durumunda müşteri, bir önceki dönem tüketim bedeli kadarını son ödeme tarihinden önce ödeyebilir. Bu durumda müşteriye 24. madde hükümleri uygulanmaz.
İtiraz, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından başvuru tarihini izleyen en geç (10) iş günü içerisinde incelenerek sonuçlandırılır.İtirazın dağıtım şirketini ilgilendiren hususlarla ilgili olduğunun tespit edilmesi hâlinde, itiraz geliş tarihinden itibaren perakende satış lisansı sahibi tarafından iki iş günü içerisinde dağıtım şirketine iletilir. Dağıtım şirketi itirazın kendisine ulaştığı tarihten itibaren (10) iş günü içerisinde inceleme sonuçlarını perakende satış şirketine bildirir. İnceleme sonuçları perakende satış şirketi tarafından en geç (3) iş günü içerisinde müşteriye yazılı olarak bildirilir. İnceleme sonucuna göre itirazın haklı bulunmaması hâlinde, itiraza konu tüketim bedelinin eksik tahsil edilen kısmı, müşteriden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.Bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde; anılan hükümlerin, yanlış çarpım faktörü uygulanması sonucu dağıtım şirketi lehine doğan alacaklarda, tüketimin hesaplanacağı süre konusunda bir sınırlama getirmediği, dolayısıyla gerek önceki yönetmelik gerekse de yürürlükte olan yönetmeliğe göre ödeme bildirimine ilişkin bu ve benzeri hatalar açısından, hatanın başlangıç tarihi itibariyle tüketimin hesaplanması gerektiği ortadadır.Ancak, davalı şirketin endeks okumalarında çarpan farkını yanlış uygulaması nedeniyle davaya konu uyuşmazlığın doğduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Akım trafosunun dönüştürme oranının hatalı olması nedeniyle (20çarpan sayısı yerine 1) eksik tüketim faturalandırılmasında, davalı tarafından yapılması gereken dikkat ve ihtimamın başta ve sonraki sürede yapılmaması, yapılmış ise eksik veya hatalı yapılması yada sayaç okumalarında fark edilmemesi gibi sebeplerden dolayı (davacı ile birlikte) davalının da kusurlu olduğu, dolayısıyla BK’nun 98/2. maddesi delaletiyle sözleşme ilişkilerine de uygulanması gereken BK’nun 44. maddesi uyarınca (davacı ile birlikte) davalının da müterafik kusurlu olduğu açıktır. (HGK’nun 22/05/2012 gün ve 2002/19-340 Esas, 2002/420 Karar, 13. Hukuk Dairesinin 19/01/2004 gün ve 2003/321 Esas, 2003/72 Karar sayılı ilâmlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir. )
Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve esaslar doğrultusunda konusunda uzman (üçlü) bilirkişiden rapor alınarak, belirlenecek tüketim bedelinden, (davacı yanında) davalının da müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK.nun 98/2.maddesi delaletiyle 44.maddesi uyarınca (6098 Sayılı TBK’nun 114/2. Maddesi delaletiyle 52..maddesi) asıl alacaktan indirim yapılması suretiyle, uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.