Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/1553 E. 2015/9548 K. 26.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1553
KARAR NO : 2015/9548
KARAR TARİHİ : 26.05.2015

MAHKEMESİ : REYHANLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/82-2014/28

Taraflar arasında görülen nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı dava dilekçesinde; davalı ile Reyhanlı Aile Mahkemesi’nin 2010/156 Esas- 2011/55 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da artması sebebi ile nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 400,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin boşanma davasından sonra ekonomik durumunda gerileme olduğunu, bunun yanında davacının maddi durumunun müvekkili davalıdan çok daha iyi durumda bulunduğunu belirterek davanın reddin savunmuştur.
Mahkemece, tarafların ekonomik durumları ile müşterek çocuğun yaşı ve sosyal durumu dikkate alındığında mevcut iştirak nafakasının yeterli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
TMK. 182/2.maddesine göre; “Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır”. Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur” (TMK. 330/1).
./..
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre, davacının ev hanımı olup, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, çocuğu ile birlikte ailesinin evinde yaşadığı, davalının ise, iş bulduğunda yevmiyeli işçi olarak çalıştığı ve aylık ortalama gelirinin 300-400 TL civarında olduğu, tespit edilmiştir.
Somut olayda, ilk nafakaya hükmedildiği tarihten itibaren dava tarihine kadar, 3 yıllık bir sürenin geçtiği, bu süre zarfında da müşterek çocuğun ihtiyaçlarında belli oranda artış olduğu, bu artışı da tarafların müştereken karşılamaları gerektiği tartışmasızdır.
Mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre uygun bir miktar artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.