Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/152 E. 2015/21217 K. 28.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/152
KARAR NO : 2015/21217
KARAR TARİHİ : 28.12.2015

MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin maliki bulunduğu … İli … İlçesi … Mahallesi … Sokak (44774 Ada 3 Parsel) No:1′ de bulunan B Blok 22 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, müvekkilinin konutu için yaptığı geçici elektrik aboneliği başvurusunun binanın yapı kullanma izninin bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirketçe reddedildiğini ileri sürerek; geçici elektrik aboneliği tesisini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait konutun bulunduğu binanın yapı kullanma izninin bulunmadığı gibi, binaya ait yapı (inşaat) izninin beş yıllık geçerlilik süresinin de dolduğunu, geçersiz hale gelen yapı (inşaat) iznine göre fenni uygunluk tespitinin yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının, usulüne uygun olarak geçici abonelik için davalı şirketten talepte bulunması, talebin reddi halinde yani uyuşmazlık yaratılması halinde mahkemeye müracaat ederek talebin reddinin haksızlığını kanıtlaması gerektiği, toplanan deliller ile davacının davalı şirkete danışma amaçlı gittiğinin, diğer bir ifade ile abonelik için müracaat amaçlı gitmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK. nun 114.maddesinde; davacının dava açmakta hukukî yararının bulunmasının bir dava şartı olduğu hususu açıkça vurgulanmıştır.Maddede belirtilen hukukî yarara, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir. Diğer bir ifade ile davacının mahkemeden hukuki korunma (himaye) istemesinde, korunmaya değer bir yararı bulunmalıdır. Somut olayda; davacı, geçici elektrik aboneliği için davalı şirkete müracaat ettiğini, ancak davalı şirketin talebini şifahi olarak reddettiğini öne sürmüştür. Davalı şirket ise, yapı (kullanma) izni bulunmayan ve yapı (inşaat) izni geçerliliğini yitiren binaya yasal mevzuat uyarınca abonelik tesis edilemeyeceğini savunmuştur. Davalı şirketin bu savunması dikkate alındığında, davacının, yazılı başvuru yapması halinde dahi abonelik talebinin davalı şirketçe reddedileceği kuşkusuzdur. O halde, davacının, hakkına kavuşmak için mahkemenin kararına muhtaç bulunduğu, eş söyleyişle hukuki korunma (himaye) istemesinde, korunmaya değer bir yararının bulunduğu açıktır.Hal böyle olunca, mahkemece; davacının geçici abonelik tesisi için dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilip, 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 11. madde uyarınca yapılacak değerlendirme sonuca göre davanın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.