Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/15127 E. 2015/20620 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15127
KARAR NO : 2015/20620
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : CEYHAN AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2015
NUMARASI : 2014/800-2015/427

Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması ve azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; Ceyhan Aile Mahkemesinin 2006/423 Esas ve 2008/13 Karar sayılı ilamı ile çocukları H.. M.. ve H.. M.. için 300’er TL iştirak nafakası bağlandığını, müvekkilinin karar sonrası diş hekimliğinden emekli olduğunu, maaşının düştüğünü, vakit geçirmek için iş yeri açtığını, iş yerinden herhangi bir kazancı olmadığını belirterek, H.. M..’nın iştirak nafakasının kaldırılması veya 100 TL’ye indirilmesini ve H.. M..’nın iştirak nafakasının 100 TL’ye indirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının emekli olduktan sonra özel muayenehane açtığını ve çalıştırdığını, davacının gelirinin azalmadığını, vekili olduğu davalılardan H.. M.. ve velisi olduğu diğer davalı H.. M..’nın herhangi bir gelirinin olmadığını, H.. M..’nın üniversite öğrencisi olduğunu, H.. M..’nın lise öğrencisi olduğunu belirterek nafakaların devamı ile davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının diş doktoru iken emekli olduğu, maaşının düştüğü, döner sermaye gelirinin olmadığı, her ne kadar serbest iş yeri açmış ise de, kazancının düşük ve az olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne; davalı H.. M.. için takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakası miktarının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL’ye indirilmesine ve yardım nafakası olarak devamına ve davalı H.. M.. için takdir edilen aylık 300 TL iştirak nafakası miktarının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL’ye indirilmesine ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafça H.. M.. yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı tarafın, çocuk H.. M.. yönündeki temyiz itirazları yönünden ise;
TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.
TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir.
Somut olayda; davacı ile davalının annesi arasındaki boşanma davası olan Ceyhan Aile Mahkemesinin 21.01.2008 tarihli ve 2006/423 Esas ve 2008/13 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk H.. M.. için 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının boşanma davası sırasında diş hekimi olduğu, 3.280 TL maaş aldığı, 25 dönüm tarlası olduğu, babasına ait evde oturduğu; işbu davada ise davacının emekli olduğu, 2.000 TL emekli maaşı aldığı, diş polikliniği işlettiği, aylık 1.500 TL kazandığı, yeniden evlendiği, bir çocuğu daha olduğu, 3.000 ev kirası ve iş yeri kirası ödediği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davacı babanın gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmamış, edimler arasındaki dengenin, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğu davacı tarafından ispat edilememiştir.
O halde mahkemece; açıklanan nedenlerle çocuk H.. M.. yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden yukarıdaki gerekçe ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.