Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/15070 E. 2016/14364 K. 12.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15070
KARAR NO : 2016/14364
KARAR TARİHİ : 12.12.2016

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 7 büyükbaş hayvanının elektrik akımını sağlayan tellerin yerden 80 cm yüksekte olması sonucu elektrik akımına kapıldığını, hayvanlardan 5 tanesinin öldüğünü, 2 hayvanın süt veremediğini, 5 buzağının gelişimini tamamlayamadığını, delil tespiti yaptırıldığını,davalının bakım ve onarım yaptırmadığını, ölen beş hayvanın bedelinin, yedi hayvandan elde edilecek sütün bedelinin , buzağıların sağlıklı olmamasından doğan zararın ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25.000.00.- TL nin olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 11/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucu 30.300.00.- TL ye yükseltilmiştir.
Davalı, tespite itiraz edildiğini, davacının sorumlu olduğunu, tellerin standartlara uygun olduğunu,yolun yükseltildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 21.375.00.- TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)6100 sayılı HMK.nun 400-406. maddeleri (1086 sayılı HUMK.nun 368-374.maddeleri) gereğince, delil tespitinde, “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.” Delil tespitinin konusunu maddi olaylar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen görüş taraflar lehine kazanılmış hak oluşturmaz . Diğer anlatım ile delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir. Somut olayda delil tespiti dosyasındaki itiraza uğrayan elektrik ve ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

2-)6100 sayılı HMK.nun 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.
Aynı ilkeler HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde de düzenlenmiştir.
Somut olayda ise; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi ziraat mühendisi olduğundan uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip değildir. Olayın özelliğine göre veteriner hekim olan bir bilirkişiye rapor hazırlatılması gerekir.
3-)Somut olayda, davacının kendi beyanından hayvanları sabah erkenden dışarıya bıraktığı, saat 18.30 civarında da ahıra almak için evden ayrıldığı, bütün gün hayvanlarını tamamen özgür bıraktığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyiş ile davacı hayvanların başına herhangi olumsuz bir durum geleceğini düşünmeksizin onları tamamen başıboş bırakmaktadır. Mahkemece bu durumun davalı lehine bir miktar hakkaniyet indirimini gerektireceği de düşünülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; elektrik mühendisi ve veteriner hekim bilirkişilerden oluşan üç kişilik bir bilirkişi kuruluna tarafların kusur durumlarını, davacının uğradığı zarar miktarını açıklayan taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, bilimsel verilere dayalı bir rapor hazırlatılarak, hakkaniyet indirimi konusu da düşünülerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken konunun uzmanı olmayan bilirkişinin hazırladığı rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1,2,3 . maddelerde açıklanan nedenler ile hükmün davalı yararına HUMK 428 . maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.