YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14962
KARAR NO : 2015/20648
KARAR TARİHİ : 21.12.2015
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2015
NUMARASI : 2014/750-2015/527
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının başka bir bayanla ilişkisinin olduğunu, 22.03.2014 tarihinde evi terkettiğini, davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, müşterek 3 çocuklarının bulunduğunu belirterek çocukları için ayrı ayrı aylık 500’er TL, kendisi için aylık 500 TL nafakaya hükmedilmesini, ayrıca davalının kendisini aldatması sebebiyle kişilik haklarının ağır saldırıya uğradığından bahisle 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına aylık 300 TL, tarafların müşterek çocukları Sude yararına aylık 250 TL, Şevval yararına aylık 200 TL, Zeynep Esila yararına aylık 150 TL olmak üzere toplam aylık 900 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebine yönelik davanın HMK.nun 167.maddesi gereğince dosyadan ayrılarak ayrı bir esasa kaydedilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin “ekonomik güçleri” ile müşterek yaşam sırasında davalının eş ve çocuklarına sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
Somut olayda; kolluk araştırmasına göre, davacının gündelikçi olarak temizlik işi yaptığı, sabit gelirinin olmadığı, müşterek çocuklardan Sude’nin 2003 doğumlu, Şevval’in 2009 doğumlu, Zeynep ise 2012 doğumlu olduğu davacı yanında kaldıkları anlaşılmıştır. Davalının ise sosyal ekonomik durum araştırma tutanağına göre halde ön muhasebeci olarak çalıştığı aylık gelirinin 1.390 TL olduğu belirtilmiş ancak davacı tanığı M.. E.. davalı ile aynı yerde akrabasının çalıştığını, davalı ile aynı işi yaptığını haftalık 1.000 TL geliri olduğunu belirtmiş ve yine davalının annesi Niğmet tanık olarak dinlenmiş, davalının aylık 4.500 TL civarı gelirinin olduğunu belirtmiştir.
Evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen ve birlikte yaşamdan kaçınan kişi davalı olduğundan davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davalı kocanın tesbit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, davacı ve müşterek çocuklar lehine az miktarda nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.