Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/14617 E. 2016/1322 K. 09.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14617
KARAR NO : 2016/1322
KARAR TARİHİ : 09.02.2016

MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2015
NUMARASI : 2014/621-2015/142
DAVACI : Ç.. M..
VEK.AV. A. T…
DAVALI : M.. E.. VEK.AV. Z. A…
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından müvekkil idareye ait …. nolu aboneye ait borçları ödemesi halinde gecikme faizlerinin alınmayacağına ilişkin 17/06/2011 tarih ve MRM-TTH-224 sayılı yazı gönderildiğini, daha sonra 16/08/2011 tarih ve MRM-TMM-6014 sayılı yazı ile tekrar borcun ödenmesini istendiğini, müvekkil idare tarafından borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü’nün 24/08/2011 tarih ve 488 sayılı yazının davalı şirkete iletildiğini, ancak buna rağmen kötü niyetli olarak K… 9. İ… M… 2011/9498 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, bu durumu belirtir resmî yazışmalar yapılması esnasında borca itiraz süresinin geçtiğinden dolayı bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafından alacağı olmadığı hâlde yaptığı K… 9. İ… M…. 2011/9498 esas sayılı dosyası ile yapılan takibin durdurulmasına, davalının %40 oranında tazminatla cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlunun müvekkili elektrik dağıtım işi ile uğraşan şirketin abonesi olduğunu, ….numaralı abonelik sözleşmesine istinaden elektrik kullanan davacı borçlunun elektrik tüketiminden kaynaklanan borcunu ödemediğini, taraflarından Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen süresi içerisinde borca itiraz etmediğini, dava dilekçesinde davacı borçlunun elektrik tüketim borcunu kabul etmekte ancak borcun zamanaşımına uğradığından bahisle borçlu olmadığının tespitini istediğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; 12//02/2015 tarihli elektrik bilirkişi raporuna göre; davacının davalıya 3.392,65 TL ana borç (6 fatura için elektrik tüketim bedeli), icra takip tarihine kadar 7.587,55 TL gecikme zammı ve icra takip tarihinden itibaren 876,60 TL faiz olmak üzere, toplam 11.856,80 TL borçlu olduğu gerekçesiyle açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; taraflar arasında imzalanan 07/04/2004 tarihli elektrik abonelik sözleşmesinin 11. maddesinin son cümlesinde; “elektrik tüketim borcunun abone tarafından süresinde ödenmemesi hâlinde elektriğin dağıtım şirketi tarafından kesileceği, zamanında ödenmeyen borç için gecikme zammı uygulanacağı” hükmü yer almaktadır. Davalı elektrik dağıtım şirketinin bu hüküm karşısında borç ödenmemesine rağmen elektriği kesmemesi onun açısından müterafik kusur oluşturur. Dairenin uygulaması da; müterafik kusur nedeniyle (elektrik dağıtım şirketinin sözleşme ve yönetmelik hükümleri gereğince borç ödenmemesine rağmen elektriği kesmemesi) gecikme zammından yasal faizin altına düşmeyecek şekilde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündedir. O hâlde, elektriğin kesilmemesi nedeniyle gecikme zammından müterafik kusur indirimi yapılması gerekir.
Bundan başka; davacı tarafın temyiz dilekçesindeki “kararın, Yargıtay incelemesinde re’sen görülecek sebeplerle de bozulması gerektiği” ifadesi göz önünde bulundurulduğunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; 21/05/2014 gün ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararı (HGK’nun 17/12/2014 tarih, 2014/7-1884 Esas, 2014/1045 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme yasa yolundan da geçen) gereğince kayıp-kaçak bedelinin elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği ve Dairemizin uygulamasına görede; kayıp-kaçak bedeli yanında, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin de elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinden tahsil edilmeyeceği şeklindeki uygulamasının nazara alınması gerekir.
Hâl bِöyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar göِzetilerek; kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği ve elektrik borcunun ödenmemesine rağmen sözleşme ve yönetmelik hükümleri gereğince elektriğin kesilmemesi nedeniyle gecikme zammından müterafik kusur indirimi (yasal faizin altına düşmeyecek şekilde-oranda) yapılacağı kabul edilip, bu doğrultuda hazırlanacak bilirkişi raporuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.