YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/144
KARAR NO : 2015/20440
KARAR TARİHİ : 16.12.2015
MAHKEMESİ : NİĞDE 2. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2013
NUMARASI : 2013/208-2013/835
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; 9100841 numaralı tarımsal sulama abonesi olduğunu 45.000m² yüzölçümlü taşınmazında patates mahsulü yetiştirdiğini, hakkında tahakkuk ettirilen 31.482,10TL borcun 6.000TL’ lik kısmını kabulle 25.482,10TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüketim bedelini ödememesi nedeniyle elektriğinin kesilerek sayacın mühürlendiğini, davalı şirketin izni olmaksızın kesilen elektriğin açılarak tüketim yapıldığının tespit edildiği, yapılan tahakkukun usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; 04.09.2013 tarihli celsede işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın süresi içerisinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, menfi tespite ilişkindir.
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen, amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde “mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve ekonomik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder.” Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.”
Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmış ve yine anılan Yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinden; davacının tarımsal sulama abonesi olduğu, bu bağlamda davalının, tüketici olmadığı gibi, taraflar arasındaki sözleşmenin de, Tüketici Yasası kapsamında kalmadığı anlaşıldığından, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi doğru olmayıp, genel mahkeme görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Hal böyle olunca, mahkemece genel mahkeme sıfatıyla ve genel hükümlere göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.