YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13554
KARAR NO : 2015/19708
KARAR TARİHİ : 07.12.2015
MAHKEMESİ : TAVŞANLI 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2015
NUMARASI : 2015/261-2015/415
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili lehine boşanma davasında hükmedilen 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 75,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun giderlerinin arttığını, davalının birikmiş nafakaları ödemediğini iddia ederek yoksulluk nafakasının 550,00 TL’ye ve iştirak nafakasının 450,00 TL çıkarılmasını ve nafakaların ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; daha evvel davacı için takdir edilen 100,00 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için takdir edilen 75,00 TL iştirak nafakasının, davalının en son nafaka takdiri sırasındaki gelir durumu ile şimdiki gelir durumu arasında belli bir artış olduğu nedeniyle nafakaların 125,00’er TL artırılarak yoksulluk nafakasının aylık 225,00 TL’ye ve iştirak nafakasının ise aylık 200,00 TL’ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise;
TMK’nun 175.maddesine göre; ”Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”
TMK’nun 176/4. maddesine göre ise; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, bekar olduğu, ailesinin yanında kaldığı, davalının ise işsiz olduğu, babasının yardımıyla geçindiği ve evli olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların, Tavşanlı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2007/42 Esas ve 2008/210 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları ve davacı lehine 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, boşanma dosyasında tespit edilen tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü değişim olmadığı halde davalının ekonomik ve sosyal durumu ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranına göre orantısız şekilde yüksek nafakaya hükmedilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.