Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/13505 E. 2015/19704 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13505
KARAR NO : 2015/19704
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

MAHKEMESİ : ACIPAYAM ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2015
NUMARASI : 2015/40-2015/216

Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalının, davacının ihtiyaçlarını karşılamadığı belirterek 400 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının 30.04.2015 tarihli duruşmadaki beyanı doğrultusunda davadan feragat ettiği gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, hüküm davacı vekili temyiz edilmiştir.
Davadan feragat, tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılır. Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Sözlü yapılması halinde, bu beyanın mutlaka duruşma tutanağına geçirilmesi, beyanda bulunana okunması ve imzasının alınması gerekir.
Somut olayda; davacı Emine Karakoyunlu’nun 30.04.2015 tarihli duruşmada açmış olduğu nafaka davasından feragat ettiğini beyan etmiş ve imzası alınmıştır. Ne var ki; davacının dosya içerisinde bulunan dava dilekçesinde, beyan dilekçelerinde, vekaletnamede ve davacıya bizzat yapılan tebligat parçalarında bulunan imzası ile 30.04.2015 tarihli duruşmadaki feragat beyanına ilişkin alınan imzasının farklı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece; ortaya çıkan bu tereddütün giderilmesi için davacının feragat beyanı ve altındaki imza yönünden tekrar beyanı alınmak suretiyle geçerli bir feragatın bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bozma nedenine göre temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.