Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/13022 E. 2015/20290 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13022
KARAR NO : 2015/20290
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

ESAS NO : 2015/13022
KARAR NO : 2015/20290
Y A R G I T A Y İ L A M I

Davacı Koza Yönetim ve Servis A.Ş ile davalı Çamlık Site Yönetimi aralarındaki alacak davasına dair İstanbul 20.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.11.2013 günlü ve 2010/397 E.-2013/406 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 19.01.2015 günlü ve 2014/8245 E.-2015/928 K.sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Garanti K. AŞ tarafından işletmeye açılan ve işletme, bakım, onarım haklarının dava dışı İSKİ tarafından davacı AŞ’ne verilen dava konusu Zekeriyaköy Özel Arıtma Tesisinin 01.05.2010 tarihinden itibaren yararlanma bedelinin tahsili hakkının davacıda olması nedeniyle davalı sitede bulunan 30 adet villanın arıtma tesisinden yararlandığından kullanma bedeli (şimdilik) 16.992 TL’nin davalı site yönetiminden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacı ile davalı site yönetimi arasında akdi ve hukuki ilişkinin bulunmadığını, davalının arıtma tesisinden yararlanmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece; Kat Mülkiyeti Kanununa göre kurulmuş bir site yönetimi olmadan arıtma tesisinin davacı K. Yönetim ve Servis AŞ firmasına devrinin taahhüde aykırı olması nedeniyle davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan arıtma tesisinden yararlanma bedelinin tahsilini talep edemeyeceğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 19.01.2015 tarih, 2014/8245 E. – 2015/928 K. sayılı ilamı ile; “Davacı şirket ile davalı site yönetimi arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı site yönetiminin davada pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Vekaletsiz iş görmeden kaynaklanmakta olan davanın, hizmetten yararlandığı ileri sürülen kat maliklerine karşı açılmalıdır. Bu durumda mahkemece; davanın pasif husumetten reddi gerekirken, işin esası hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. HUMK’nun 438/9.maddesi gereğince, sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesi doğru olduğundan, gerekçenin yukarıda açıklandığı şekliyle değiştirilmesi suretiyle hükmün Onanmasına” karar verilmiş, taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Davalı vekilinin, düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK’nun 440.ncı maddedeki yazılı hususlarından hiç birisine uymadığından, vaki düzeltme talebinin reddine karar verildi.
Davacı vekilinin karar düzeltme talebine gelince; Mahkeme kararının “Pasif husumet yokluğundan reddine” ilişkin gerekçe değiştirilerek onandığı anlaşıldığından AAÜT’nin 7/2.maddesi gereğince, davanın husumetten reddedilmesi halinde Tarifenin 2.kısmının, 2.bölümünde yazılı miktarı geçmemek üzere 3.kısımda yazılı Avukatlık ücretine hükmedilir, denilmektedir.
Bu durumda, davalı hakkında 1320 TL maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; 2.039 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu konudaki karar düzeltme talebinin kabulü ile mahkeme kararının 4.bendinde yazılı bulunan “2.039 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsiline” cümlesinin silinerek, yerine “1.320 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiline” yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.