YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13021
KARAR NO : 2015/20812
KARAR TARİHİ : 22.12.2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2012/142-2014/51
Taraflar arasındaki menfi tespit(asıl dava) ve itirazın iptali(birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalının düzenlediği aboneler arasında indirimli görüşme imkanı sağlayan kampanyaya katılarak sözleşme imzaladığını, kampanyadan erken ayrılma halinde cezai şart ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, davacı şirketin 5 – 6 ay kadar sonra davalı ile araç takip sistemine ilişkin olarak 2.bir sözleşme imzaladığını her iki sözleşme birleştirilerek tek sözleşme üzerinden fatura edilmeye başlanıldığını, bir müddet sonra, cayma bedeli ödenmek suretiyle aboneler arasında indirimli telefon görüşmesi sağlayan kampanyadan ayrıldığını, davacının GPS(araç takip sistemi) hattı için ödediği 34 TL sini dahil ederek mükerrer olarak 1.432 TL lik cezai şart uygulamasına gidildiğini ileri sürerek, davacının bu miktar yönünden 22/05/2012 tarihli faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve 555 993 90 39 nolu araç takip sistemi için Mayıs 2012 tarihinden itibaren aylık 34 TL fatura düzenlenebileceğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili karşılık davasında ise, abone olan davacının 4 tane fatura bedelini ödemediğini, bu bedellerin tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyada mevcut ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “….Davacının 20 adet hattı olup, bu hatlardan birisi de araç takip sistemi için tahsis edilmiş data hattı olduğunu, bu hatlara ilişkin olarak, bir takım taahhütnamelerin imzalandığını, davacı abonenin bu hatların 16 adedini başka operatöre taşımak, 3 tanesini de faturasız hat yapması nedeni ile, bu taahhütnamelere uymadığını, bu nedenle de, kampanyalar kapsamında davacıya verilen laptop, telefon gibi hediyelerin bedellerini olan 2490 TL’nin davalıya iade edilmesi gerektiği, diğer yandan, araç takip sistemi ile ilgili hat da iptal edilmediğinden aktif halde olduğu, bu tarifenin halen yürürlükte olması nedeni ile, hatta verilen araç takip hizmetinin davalı AVEA tarafından devam ettirilip, aylık 21 TL cihaz taksit ücreti +7 TL M2M data paket sistem ücretini ihtiva eden faturaların 24 ay boyunca sekteye uğradığı tarihten itibaren devam ettirilmesi gerektiği…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, 1.432,00.TL tutarlı fatura nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE, sair taleplerin reddine…karşılık davanın da kısmen kabulü ile, takibin 2.490,00.TL üzerinden iptaline, alacağa takip tarihi 02/10/2012 tarihinden itibaren %32,12 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmayan icra inkar ve kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; karşılık davada, 4 adet fatura bedelini davalı abonenin ödemediği beyan edilerek, bu fatura bedellerinin tahsili için takip yapılmış, takibe itiraz edilince de, eldeki bu dava açılmıştır. Karşılık davada, asıl incelenmesi gereken husus, bu fatura bedellerinden davacı abonenin sorumlu olup olmadığının tespitidir. Oysa ki, bilirkişi raporunda, kampanya nedeni ile, davacıya verilen promosyonların değerleri hesap edilmiş ve mahkeme tarafından bu bedel üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Karşılık davacının rapora bu yöndeki itirazları dikkate alınmamış ve bu itirazları karşılar şekilde ek rapor alınması cihetine de gidilmemiştir.
Diğer yandan; asıl davada davacı, 1432 TL’lik fatura bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporunda asıl davacının bu fatura bedelinden sorumlu olmadığını ifade etmiş, ancak bu bedelden neden sorumlu olmadığına ilişkin denetime elverişli bir rapor tanzim etmemiştir.
Her iki taraf vekilleri de, bilirkişi raporuna itirazda bulunmuşlar, ancak mahkeme tarafından bu itirazlara karşı yeni rapor alınmadan ve bu itirazlar giderilmeden hüküm tesis edilmiştir.
Öyle ise, mahkemece; bilirkişiden taraf vekillerinin itirazlarını karşılar şekilde, davacı ve davalının talepleri doğrultusunda, uyuşmazlığı çözen, açık, anlaşılır ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, bu rapor sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.