Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/12646 E. 2015/19868 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12646
KARAR NO : 2015/19868
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : HAZRO ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2014
NUMARASI : 2014/7-2014/62

Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davacının davalı şirketin özel elektrik abonesi olduğunu, davacının ilgili adreste bulunan süt besi çiftliğinde hayvancılık ve hayvan ürünleri üretimi yaptığını, davalı tarafından haksız olarak davacıya “otomatik dönem tahakkuku” ve “endeks esaslı olmayan ek tahakkuk” adı altında 27.11.2013 tarihli 191.965,67 TL borç tahakkuk ettirildiğini, davacı şirketin belirtildiği kadar elektrik tüketmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket müdürü tarafından taraflarına tahakkuk ettirilen fahiş faturanın düzeltilmesi için 04.11.2013 tarihinde davalı şirkete dilekçe ile başvurulduğunu, ancak başvurunun davalı şirket tarafından 22.11.2013 tarihli cevapla reddedildiğini belirterek, “otomatik dönem tahakkuku” ve “endeks esaslı olmayan ek tahakkuk” adı altında davacı şirkete tahakkuk ettirilen 191.965,67 TL tüketim ücretinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve davanın da belirsiz alacak davası olması nedeniyle ileride talepleri arttırılmak şartıyla şimdilik davacının 120.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet, derdestlik, hak düşürücü süre, görev ve yetki itirazları bulunduğunu, davacı adına kayıtlı xxxxx nolu abonenin 18.07.2011 tarih ve 3648 sayılı sayaç değiştirme tutanağı ile xxxxxxxx seri nolu sayacın sökülerek yeni sayaç takıldığını, 01.08.2011 tarihinde Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüğü Ölçü ve Ayarlar Şube Müdürlüğü tarafından sayacın yapılan muayenesinde sayacın ölçüm devresinin arızalı olduğunun tespit edildiğini, sayacın tüketilen enerjiyi kayıt etmez olduğunun belirlendiğini ve abonenin günlük sağlıklı tüketim ile sağlıksız tüketim farkı dikkate alınarak ek tahakkuk çıkarıldığını, davacının sökülen sayacının Diyarbakır İl Müdürlüğü Sayaç Tamir Bakım ve Ayar Servisine gönderildiğini, bu birimden gelen raporda
hafıza pilinin doğru çalışmadığının belirtildiğini ve buna göre işlem yapıldığını, yapılan kontrolde hafıza pili arızalı olduğundan sayaç tüketilen enerjiyi kayıt etmez denildiğinden endeks esaslı olmayan tahakkuk hesabı yapıldığını, davacının tarafına tahakkuk ettirilen miktarı ödemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacı şirketin 10000308490 abone numaralı elektrik faturalarındaki borç miktarının 53.725,00 TL’lik kısmının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Sayacın Tüketim Kaydetmemesi“ başlıklı 19.maddesinde, sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimlerinin hesaplanıp tahakkuk ettirileceği; tahakkukuka esas sürenin doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü geçemeyeceği; perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatlarının kullanılacağı ve gecikme zammının uygulanmayacağı, müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktarın tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödeneceği; ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimlerinin hesaplanarak TEİAŞ’a bildirileceği açıklanmıştır.
Yine aynı yönetmeliğin “sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde ise, sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde,a)sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, b) a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılacağı ve fark tahakkuk ettirileceği; tahakkuka esas sürenin 19. maddede de belirtildiği üzere doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü geçemeyeceği; tüketimdeki farkların ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı olmaksızın perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirileceği,müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktarın tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödeneceği; belirtilen bu hesaplamalar sonucunda bulunan farkın müşteri lehine ise, 23.maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılacağı, ikili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacının davalı şirketin 22.10.2010 tarihli abonelik sözleşmesi ile tarımsal sulama abonesi olduğu, ilgili aboneye ilişkin kaçak tespit tutanağı tutulmadığı, ancak ilgili sayacın 28.10.2010 tarihli Sayaç ve Ölçü Trafoları Değiştirme Protokolüne göre 5401 seri nolu tutanak ile abonenin dilekçesine istinaden sayacının değiştirildiği ve kurum sayacının takıldığı, abonenin sayacının bozuk olduğunun belirtildiği, aynı tarihli tutanak ile sökülen sayacın sayaç tamir bakım ve ayar servisine gönderildiği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Erzincan İl Müdürlüğü Ölçü ve Ayarlar Şubesi’nin 03.12.2010 tarihli raporunda ise muayene sonuçlarına göre ilgili sayacın Bakanlık mühürlerinin sağlam olduğu, sayacın yanık olduğu ve sayaca müdahale edilmediğinin tespit edildiği, yine dosya içinde mevcut farklı tarihlerde tutulan sayaç kontrol tutanaklarında ise sayacın arızalı olduğu ve tüketilen enerjiyi sağlıklı kaydetmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde 3’lü elektrik – elektronik mühendisi bilirkişi heyeti ile keşif yapılmış, ve bilirkişi heyetinin 17.11.2014 tarihli raporu hükme esas alınmıştır. Ancak, söz konusu sayaç değiştirme tutanakları ve sayaç muayene raporları incelendiğinde de görüleceği üzere sayacın bozuk olduğu ve tüketilen enerjiyi sağlıklı kaydetmediği tespit edildiğine göre, olayda irdelenmesi gereken yönetmelik hükümlerinin 19 ve 20. madde hükümleri olduğu kuşkusuzdur. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu incelendiğinde ise, yukarıda ifade edilen Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 19. ve 20. maddelerine göre değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. İlgili sayacın doğru tüketim kaydetmediği dosyadaki tutanaklar ve sayaç değiştirme raporlarından anlaşılmakla bu çerçevede mümkünse davacı abonenin geriye dönük ihtilafsız döneme ait tüketim ekstrelerinin de dosyaya celbi sağlanarak, alanında uzman başka bir 3’lü bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle söz konusu olayda davacı abonenin sayacındaki fiili durumun yönetmeliğin 19.maddesinde düzenlenen “sayacın tüketim kaydetmemesi” hükmü çerçevesinde mi, yoksa 20.maddesinde düzenlenen “sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” hükmü çerçevesinde mi değerlendirilmesi gerektiği tespit edilerek ilgili yönetmelik hükümlerinin olaya doğru şekilde uygulanması, daha sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; davacı abonenin geriye dönük ihtilafsız dönem tüketim ekstrelerinin dosyaya celbi sağlanarak, önceki bilirkişi heyeti dışında alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetinden yukarıda ifade edilen hususları içerir rapor alınması suretiyle hüküm tesis yoluna gitmek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.