Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/11944 E. 2015/20510 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11944
KARAR NO : 2015/20510
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2014
NUMARASI : 2014/722-2014/690

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, davalı elektrik dağıtım şirketine 314.135,30 TL borçlu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine (menfi tespit) ve elektrik kesintisi kararının durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini dava istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaçak elektrik kullandığı tespit edilen davacının müvekkili kuruma dava dilekçesinde belirtilen miktar kadar borçlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın elektrik satım sözleşmesinden (abonelik) kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, yapılan keşif sonucunda bilirkişinin endeks verilerine göre; işletme içerisinde kurulu güce göre kaçak elektrik kullanıldığı ileri sürülen dönemde de elektriğin sayaçtan geçirilerek kullanıldığını, yani elektriğin kaçak olarak kullanılmadığını, dava konusu döneme ilişkin ödenmeyen borcun 176.487,15 TL olduğunu rapor ettiğini, bu rapora tarafların itirazı üzerine; 21/08/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunun alındığını, bu raporda; davacının kaçak elektrik kullanmadığını, kaçak elektrik kullanmadığı döneme ilişkin borcun 212.924,23 TL olduğunu, şâyet; mahkemece bilirkişi kurulunun raporunun aksine kaçak elektrik kullandığı kanâatine varılacak olursa, kaçak elektrik kullanım bedelinin 314.834,96 TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Mahkemece davacının kaçak elektrik kullanmadığı kanâatine varılarak, 21/08/2014 tarihli üçlü bilirkişi raporunun birinci bendindeki hesaplama nazara alınarak davacının davalıya 212.924,23 TL borçlu olduğu, 101.211,07 TL borçlu olmadığına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda; usulüne uygun şekilde tanzim olunan 14/12/2012 tarihli “Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı”na göre; davacının 07/05/2012 tarihinde borcundan dolayı kesilen enerjiyi kesici ve ayırıcı pimleriyle oynayarak, mühürlere de kısmi zarar vererek” kesik olan enerjiyi bağlayarak kullandığı şeklinde tutanak tutulmuştur.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin; Kaçak elektrik enerjisi tüketimi başlıklı 13. maddesinin (b) bendine göre; “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir”.
Diğer taraftan; kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmî belgelerdendir. Bu nedenle, ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir.
Hâl böyle olunca; mahkemece davacının eylemi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilip, bilirkişi tarafından hesap edilen kaçak elektrik bedeli nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin belirtilen yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.