Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/11300 E. 2015/20452 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11300
KARAR NO : 2015/20452
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ : VİZE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2012/206-2014/201

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının Vize Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/3 Esas ve 2008/40 Karar sayılı dosyası ile verilen ilamın kesinleşmeden, müvekkilleri hakkında icra takibi başlatarak, müvekkilleri adına vadeli olarak yatan 116.455,51 TL paraya haciz konulduğu, tahsil harcı ve cezaevi harcı kesildikten sonra, 06/05/2008 tarihinde 105.741,61 TL olarak alacaklı vekili tarafından dosyadan çekildiğini, Vize Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3 Esas 2008/40 Karar sayılı dosyasında verilen kararın temyiz incelemesinde bozulduğunu, bozma sonrası Vize Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22/06/2010 tarih ve 2009/70 Esas-2010/96 Karar sayılı ilamı ile davanın tamamen reddine, müvekkillerinin davalıya hiçbir borcu olmadığına karar verildiğini, kararın 15/12/2011 tarihinde kesinleştiğini, davalının, icra yoluyla haksız olarak aldığı parayı, kısım kısım iade ettiğini, ancak iadenin ihtarnameyle davalıya tanınan süre geçirilerek yapıldığını, gecikme ile müvekkillerinin zarara uğradığını, vadeli olarak yatan 116.455,51 TL’nin alınması ile müvekkillerinin faiz kaybına uğradığını, ayrıca müvekkillerinin 4 yıla yakın bir süre bu paradan mahrum kalarak zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ile, 10.000 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkeme ilamına dayanarak takip yapıldığını, davacılar vekilinin tehiri icra talepli temyiz ettiği halde gereğini yerine getirmediğini, mehil vesikasi sunmadığını, kusurlu olduğunu, paranın iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunda, davacıların faiz kaybının 2.913,58 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 2.913,58 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 12/1.maddesinde; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davanın kısmen kazanılması veya reddedilmesi halinde ise, hükmedilecek nispi vekalet ücreti kabul veya reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Somut olayda; dava, 10.000 TL değer olarak açıldığı, ıslahla dava değerinin 36.883,07 TL’ye artırıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, talebin 33.969,49 TL’lik kısmının reddedildiği gözönüne alındığında, davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi gereğince belirlenen 4.036,64 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tarifenin yanlış uygulanması sureti ile daha az miktar vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 6.bendinde yer alan “1.500 TL” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “4.036,64 TL” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.