Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/11057 E. 2015/19544 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11057
KARAR NO : 2015/19544
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2015
NUMARASI : 2014/77-2015/19
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı ile müvvekkili arasında araç alım satım sözleşmesi düzenlendiğini, satış bedelinin ödendiğini, ancak araç devrinin verilmediğini, bu nedenle geçersiz sözleşme uyarınca ödenen tutarın dava tarihindeki karşılığının iadesi gerektiğini, alacağın ödetilmesi için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin 4.650,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya ödenmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir
Mahkemece; “Her ne kadar geçersiz sözleşmede taraflar aldıklarını iadeyle yükümlü olsalar da, araç devrine yönelik resmi işlemlerin tamamlanabilmesi için davacıya vekalet verilmesine rağmen, davacının resmi prosedürü yerine getirmediği, bu süre içerisinde aracı kullanmaya devam ettiği, kaza yaparak aracı terk etmesi nedeni ile aracın trafikten men edilmesine sebebiyet verdiği ve aracın yediemin deposuna alındığı görülmüştür. Davaya konu aracın trafikten men kaydının düzeltilmeden, hasarın ve birikmiş vergi ve yediemin borcu ödenmeden açılan davanın MK’nun 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanılması şeklinde olup, yasalar önünde korunmasının hukuk düzenine aykırı olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, harici araç satımına dayalı bedele yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 16/10/2012 faiz başlangıç tarihli 4.600,00 TL tutarındaki 16/10/2012 tarihli harici araç satım sözleşmesine dayanan alacak için 4.600,00 TL asıl alacak ve 425,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.025,35 TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının da süresi içerisinde temyiz istemine konu itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmaktadır.
Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi)
Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliği karşısında davacının araç bedeli olarak ödediği 4.600,00 TL’yi geri alabilmesi için, edimlerin karşılıklı ifası ilkesi gereğince aracı karşı tarafa teslim etmesi gerekecektir.
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek tüm dosya münderecatından da aracın davalının yaptığı kaza sonucunda trafikte menedildiği ve Abalı Otoparkında olduğu anlaşıldığından, sözkonusu aracın davacı tarafından karşı tarafa teslim edilmesi karşılığında, davacının aracın bedeli olarak ödediği miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.