Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/10637 E. 2015/17517 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10637
KARAR NO : 2015/17517
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2015
NUMARASI : 2014/354-2015/130
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların Manavgat 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/677 Esas, 2011/213 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar N.. … ve S… E… lehine aylık 100’er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocukların artan ihtiyaçları nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını, iştirak nafakasının ayrı ayrı 300’er TLye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocukları için takdir edilen 100’er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 20,44’er TL artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
TMK.’nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2011 yılında boşandığı, boşanma kararı ile birlikte 2005 doğumlu Nil İrem’in ve 2009 doğumlu S… E….velayetinin davacı anneye verildiği, davacının düzenli bir işinin bulunmadığı, ev temizliklerine gittiği, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’den aylık 550 TL yardım aldığı, davalının bir otelde restaurant kaptanı olarak çalıştığı, ancak dava tarihinden sonra işten ayrıldığı, çalıştığı süre içerisinde 1.450 TL aylık gelirinin olduğu, 2006 model ford fiesta aracının olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları, ihtiyaçları, nafakanın hükmedildiği tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarlarının az olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş , bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.