YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10566
KARAR NO : 2016/7837
KARAR TARİHİ : 23.05.2016
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,dava dilekçesi ile ; kaçak elektrik kullanmadığı halde davacı hakkında iki ayrı kaçak tutanağı tutulduğunu, haksız olduğunu,toplam 80.403.17.- TL talep edildiğini ileri sürerek; müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,cevap dilekçesi ile ; davanın reddini istemiştir .
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
4628 sayılı… Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren … Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de; kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
… Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere …ı Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır..
Somut olayda: davalı kurum elemanları tarafından düzenlenen iki kaçak elektrik tespit tutanağında da ; yapılan kontrolde abonesiz enerji kullandığının tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece keşif yapılmış, keşif sonrası sunulan fen bilirkişisi raporunda, davacıya ait zeminde kuyu olmadığı belirtilmiş; elektrik mühendisi bilirkişi ise raporunda, davacıya ait olduğu belirtilen tarımsal sulama tesisinin bulunmadığını,arazide mevcut olmadığını anlatmış, mahkemece, söz konusu bilirkişi raporları hükme esas alınmıştır. Kaçak tespit tutanaklarında söz konusu tarımsal sulama tesislerinin yerini gösteren kroki ya da koordinatların zabıt mümzileri yapılan keşifte olay yerinde dinlenmediğinden yer tespiti de yapılamamıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. Olayda, tutanağın aksi davacı tarafından ispat edilmemiştir.
Mahkemece; zabıt mümzileri eşliğinde olay yerinde yeniden keşif yapılarak yer tespitinin yapılması, ayrıca davacının o yerde tarımsal sulama faaliyetinde bulunup bulunmadığının resmi kayıtlardan da araştırılması ve dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve aralarında ziraat mühendisinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi kurulundan davalının davacı taraftan isteyebileceği dava konusu bedellerin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan … ve 622 sayılı … kararı hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.