Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2015/10329 E. 2015/18071 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10329
KARAR NO : 2015/18071
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2015
NUMARASI : 2015/187-2015/255
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 22/03/2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının boşanma ile yoksulluğa düşmediğini, ev ve araba sahibi olduğunu, kira geliri olduğunu, boşanma sonrası Fransız vatandaşı olduğunu, 1000 euro civarında sosyal yardım aldığını belirterek müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin gelirinin olmadığını, ev ve arabanın boşanma sırasında da mevcut olduğunu, yurt dışından herhangi bir yardım almadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; mahkemenin 2013/843 Esas ve 2015/154 Karar sayılı dosyasındaki ekonomik ve sosyal durum araştırması kapsamında davalı ile babası Nazım’ın hesaplarının bir arada toplandığı, baba Nazım’ın gelirini tek çocuğu olan kızı için harcadığı, davalının yeminli tercüman olduğu göz önünde tutularak davalının yoksulluğunun kalktığı anlaşıldığından davalı için hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin gerektirmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Somut olayda; tarafların 22/03/2011 tarihinde boşandıkları, boşanma davasında davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların boşanma davasındaki ekonomik ve sosyal durumları ile yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki durumlarının aynı olduğu, davalının yurt dışından yardım aldığına dair bilgi ve belge olmadığı, davalının meslek sahibi olmasına rağmen gelirinin olmadığı, davalının babasından yardım almasının davacının nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, bu nedenlerle davalının yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirecek nitelikte sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının ekonomik durumunda herhangi bir kötüleşme bulunmadığı, davalının da ekonomik durumunda herhangi bir artış ve iyileşme bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.