Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/9325 E. 2015/1649 K. 29.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9325
KARAR NO : 2015/1649
KARAR TARİHİ : 29.01.2015

MAHKEMESİ : SİLİVRİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2012
NUMARASI : 2009/850-2012/982

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin ticarethane abonesi olduğunu, elektrik fatura bedelinin ödenmemesi sonucu davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalı borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile takibin toplam 4.349,55 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda, davacı kurum tarafından ödenmemiş elektrik fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takipte toplam 4.349,55 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. Davalının itirazı üzerine takip durmuştur. Mahkemece bilgisine başvurulan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, elektrik bedeli ayrıca hesaplanmadan davacı kurum tahakkukları esas alınarak, sadece gecikme zammı hesabı yapılmakla yetinilmiş, mahkemece bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
Rapor düzenleyen bilirkişilerin elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davalının ödemesi gereken elektrik bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması ve tarafların tacir olduğu gözetilerek asıl alacağa takip tarihinden talep gibi reeskont faizi tatbik edilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişiye verilerek, davacı tarafından talep edilen elektrik bedellinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, tarafların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.