YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9002
KARAR NO : 2015/1683
KARAR TARİHİ : 29.01.2015
MAHKEMESİ : AYVALIK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/393-2013/802
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; Devlet Hastanesinde KBB. Uzmanı olan davalıya 01.01.2004-30.08.2005 tarihleri arasında iştirak ettiği 2428 Sağlık Kurulu Muayenesi nedeniyle hak ettiği performans puanı karşılığında kendisine döner sermayeden toplam 4.703,26 TL ödeme yapıldığını, sağlık kurulu muayenesine iştirak eden hekimlerin herbirinin performans puanı elde etmeyeceği yönünde kesin bir mevzuatın olmadığını belirterek, davalıya yersiz ödenen 4.703,26 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında; kesin hüküm ve zamanaşımı nedeniyle ve kamu zararı bulunmadığından davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, mevzuat hükümlerine göre yapılan ödemenin yerinde olduğunu gerekçe göstererek, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan “İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı” bilirkişinin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin döner sermaye ödemeleri hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Uzman bilirkişi tarafından, davalıya yapılan döner sermaye ödemelerinin yersiz olup olmadığı ve miktarının denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının döner sermaye hesabı konusunda uzman olan döner sermaye ile ilgilenen mutemetlerden veya şube müdürlerinden bilirkişiye verilerek rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.