Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/8835 E. 2015/917 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8835
KARAR NO : 2015/917
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/739-2013/524

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı abonenin, tahakkuk eden ve faturalandırılarak kendisine bildirilen elektrik kullanım bedelini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla Şişli 7.İcra Müdürlüğünün 2010/41738 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ancak davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı, takibe konu edilen faturaların kendisine ait olmadığını, zira elektrik faturasının düzenlendiği konuta Haziran 1998 senesinde sözleşme imzalayarak taşındığını, Kasım 1998 tarihinde askere gittiğini, bu nedenle bu tarihte evi boşalttığını, 2000 senesinin Şubat ayında döndüğünde başka bir adrese taşındığını, dava konusu adreste 4-5 ay ikamet ettiğini, ikamet ettiği süre boyunca faturalarını düzenli olarak yatırdığını, evi tahliye ettiğinde herhangi bir borcunun kalmadığını, Yönetmelik gereğince Kurumun, borç varsa bir sonraki faturada bildirim yapma ve sonrasında da elektriği kesme görevi olduğunu, bu tarihin de Şubat 1999’a denk geldiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, elektrik faturasının düzenlendiği tarihte, davalının söz konusu taşınmazda oturmadığı, elektrik hizmetinden sonraki oturanların yararlandığı, abonman sözleşmesinin ancak taşınmazla birlikte anlam ifade edebileceği, davalının kullanmadığı elektrik hizmetine ilişkin faturalar için sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, abonelik sözleşmesinin tarafı olan davalının, aboneliğe konu evi boşalttıktan sonra tüketilen enerji nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen kaçak ve normal kullanım bedelinden fiili kullanıcıyla birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Bir başka deyişle abonelik iptal ettirilmedikçe abonenin sorumluluğu devam eder.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda belirtilen ilke gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.