Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/6059 E. 2014/14004 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6059
KARAR NO : 2014/14004
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen mirastan kaynaklanan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ortak murisinin … bankalarından çektiği araba kredisinin bakiye borcunun müvekkili tarafından icra takibine maruz kalmamak için ödendiğini belirterek, 8.157,81 Euro’nun (dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmek suretiyle) hisselerine düşen oranda dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınır maldan kaynaklanan ihtilafla … Hukukunun uygulanması gerektiği (davalı ve murisin … vatandaşı olduğundan) ve … Mahkemelerinde yargılama yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın miras ilişkisinden kaynaklandığı, MÖHUK 43.maddesinde “mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, son yerleşim yerinin Türkiye’de olmaması halinde terekeye dahil mallarının bulunduğu yer mahkemesinde görülür” hükmünün yer aldığı, bu hükmün resen nazara alınması gerektiği, somut olayda murisin 30.04.1999 tarihinde Türk vatandaşlığını kaybettiği, bunun sonucu olarak Türkiye’de ikametgahının bulunmadığı, bu nedenle terekeye dahil malın(aracın) bulunduğu … Mahkemelerinin davada yetkili olduğu, Türk Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın yetki yönünden reddine dair karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Davada; murisin ölmeden önce almış olduğu araç kredi borcunun ölümünden sonra davacı tarafından ödenmesi nedeniyle, davalı (diğer mirasçılar) taraftan payları oranında tahsili istenilmektedir. Davadaki bu talep, davacı tarafından ödenen bedelin TBK’nun 77. Ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsiline ilişkin olup, miras ilişkisinden kaynaklanmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında HGK’nun 26.10.1966 gün 1965/302 E.-1966/279 K.sayılı ilamının incelenmesi yerinde olacaktır. Zira, HGK’nun bu ilamı ile “Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerinden doğan uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin usulün genel yetki kuralının kapsayan 9/1.maddesi uyarınca davalının Medeni Kanun uyarınca ikametgahı sayılan yer mahkemesi” olduğunu belirlemiştir.
Bu durum karşısında mahkemece; davada sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacağın tahsilinin talep edildiği ve iş bu davanın davalıların ikametgahı mahkemesinde açıldığı ve mahkemenin yetkili olduğu gözönünde bulundurularak, işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.