Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/5436 E. 2014/13718 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5436
KARAR NO : 2014/13718
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedeli hakkında verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tüketicinin şikâyeti üzerine, … Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından, tüketicinin talebinin kabulüne, kayıp-kaçak bedeli ve diğer adlar altında alınan toplam 24,60 TL’nin iadesine ve tüketicinin elektrik enerjisi kullandığı süre içerisinde de yukarıda sayılan bedellerin tüketiciye yansıtılmamasına şeklinde verdiği 27/06/2012 tarih ve 2012/671 sayılı kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davaya konu kayıp/kaçak bedeli, miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22.maddesinde ve HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında bulunmakta ise de; kayıp/kaçak bedelinin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan bu bedele münhasır olmayıp, sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ard etkisinin bulunduğu ve bu yöndeki talebinde devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu kuşkusuzdur.Yine, kayıp/kaçak bedeli uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren, toplu bir hak uyuşmazlığının bulunduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Bu itibarla, kayıp/kaçak bedelinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu yönünde tespit istemini de içeren böyle bir davada verilen karar, konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin ileriye dönük uygulanıp uygulanmaması yönünde de sonuç doğuracağından, temyiz incelemesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesinde belirtilen kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğine; dolayısıyla bu davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiştir.Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 günlü ve 2009/13-122 E.-2009/189 K., 13/10/2010 günlü 2010/13-406 E.-2010/503 K.sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Bu nedenle kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle HGK.nun aynı konuya ilişkin 21.05.2014 günlü ve 2013/7-2454 E.-2014/679 K. sayılı kararına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.