Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2014/22028 E. 2015/17598 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/22028
KARAR NO : 2015/17598
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, davalı elektrik şirketi tarafından, müvekkili olan davacı hakkında 467 TL kaçak bedeli ve 52.335 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 52.802 TL tutarında tahakkuk yapıldığını, ancak kaçak kullanımın söz konusu olmadığını beyan ederek, 52.802 TL tutarındaki borçtan davacının sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, 26/01/2010 tarihinde yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, borcun usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen bu kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 15/11/2012 tarih 2012/3287-7960 sayılı kararı ve “…. Dosya içerisinde örneği bulunan ve eldeki dava dosyasını beklediğinden halen derdest olduğu anlaşılan Siverek 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/127 Esas sayılı dosyasında davacının işyerinde yapılan keşifte kurulu güç ve işyerinin kapasitesi belirlenmiştir. Şu durumda, mahallindeki keşifte belirlenen maddi bulgular esas alınarak ve tarife hükümleri gözetilerek davacının kaçak kullanım borcunun hesaplanması gerekir. Bu yön gözetilmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak hazırlanan yetersiz bilirkişi raporunun esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir….”gerekçesi ile bozularak mahalline iade edilmiş, mahkeme tarafından, bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyada mevcut ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ceza dosyasında tespit edilen kurulu güç esas alınmak suretiyle ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre yapılan hesaplama neticesinde, “…..davacının sorumlu olduğu kaçak elektrik bedelinin 6509 TL olduğu belirlenmiş, davacının da bu bedeli ödediği anlaşıldığından davacının borcunun bulunmadığı..” tespit edilmiştir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre, ”Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “ Süre ” başlıklı bölümünde;
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez.
Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.
Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz hükmü yer almaktadır.
Davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedellerinin yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde hesaplanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kaçak kullandığı kanaatine varılarak kaçak kullanım miktarı hesaplanmış, kaçak ek tahakkuku konusunda bir hesaplama yapılmamıştır. Bilirkişi raporu bu bakımdan yönetmeliğe uygun değildir.
Hal böyle olunca, kaçak ek tahakkuk bedellerinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, bu yönetmelik gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan süre ve yönteme göre hesaplanması ve davalı vekilinin itirazlarının incelenmesi için dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak davalının talep edebileceği ek tahakkuk bedelinin doğru bulgu ve belgeler ile duraksamasız tespit edildikten sonra davacının mesul olduğu ek tahakkuk bedelinin belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.